İstanbul Benim Adım
küle dönmüş yüzüme…
Şimdi iki yakamı bir araya getirmez,
Adıma yakılmış türküler
Yedi tepemde, yedi ayrı iklim bitmesi an
Yedisinde ayrı bir gül susması gibi gün
Her gülüme bir diken düşer
Kanatmak için bir diğerinin yarasını
Gemiler kalkar rıhtımlarımdan
Başka kıyıların, başka başka insanlarına
Kavuşan da bir unutan da
Tek suçlusu benim, bütün ziyanı mümkün aşkların
Sanki hiç bitmeyecek bir gece yarısıyım,
Şimdi şairin gözlerinde
Dizilirken ardımda kifayetsiz kafiyeler,
Yosmalarım geçerken kaldırımlarımdan,
Rimeli olurum aşkın
Dinmez küfürler, bağrışmalar
Sokulur koynuma, cadde üstü yalnızlık tacirleri
Kulağımda gezinir durur bir garip Orhan Veli
Beni dinler gözleri kapalı.
Islak sokaklarımda, toz kokar akşamüstleri
Ben en çok kendime vurulurum
Bir inceden yağmur yağar, tenimde kararırken an
Dönerim, dolaşır içimde binlerce insan
Sonra diyorum hep sonra…
Ela bir gün gelir belki
Dağılır salkım saçak olur sokaklarım
Ve şairin beklediği kadın olurum
Yıldızlarım allı pullu gelinliğim
Yinede, birilerine hep yalan söyler bu kaldırımlar!
Üzerimde kimsesiz kalmış ayak izleri
Kaybolup gidenlerimi de bilirim, gidip de dönmeyenlerimi
A benim aslolmuş terk etme sevdam
A benim diline lal inmez serseriliğim ayan!
Çehresi hüzün her kavuşanın,
Her ayrılanın çehresi hüsran.
Surlarımda gölgeler kamaşır, her yanım kılıç yarası
Kan dolu kuyularımdan süzülür geçmişim,
Belki kaç kez sızıma şahit iki denizim
Ve an gelir; verilen söz ile akla düşerim,
Ayasofya'nın rengi güne döner.
Biter müebbet kahpeliği Bizans'ımın,
Yedi tepemde yedi ayrı iklim gibi açılır güller!
Kayıt Tarihi : 22.4.2006 22:22:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)