o denizinde yüzdüğüm
sahillerinde gezdiğim
sonu belirsiz ömrümden
tam on sekiz yıl verdiğim
istanbul beni bırakma
bırakıp gönlümü yakma
topraklarında büyüdüm
bir yabancı gibi bakma
bende nasibimi aldım
istanbulun öyküsünden
geçerken düşlere daldım
o galata köprüsünden
yeller beni süpürsede
eller alıp götürsede
halkın beni sevmesede
istanbul beni bırakma
ah güzel istanbulum ah
yeri geldi dedim eyvah
toplumun bir ferdi oldum
olamasamda padişah
anıları bırakamam
hayallerimi yıkamam
otogardan yol alarak
boğazdan son kez bakamam
trafik ol yollarımda
kelepçe ol kollarımda
yoldaşım ol gel yanımda
yeterki beni bırakma
müzeler desen o biçim
yol kenarları ise çim
yemyeşil olmuş her taraf
gördükçe gülüyor içim
eminönü iskelesi
toplamış bütün herkesi
yurdumun her yöresinden
laz dadaş birde çerkezi
gülhanede yere batan
aç kalıyor burda yatan
balıkçımız gemilerde
taze taze balık tutan
edirne kapıda surlar
burda yaşam geçim zorlar
köyden gelen öğrenciler
yurtlarda kalır okurlar
adım adım her saniye
zeytinburnu osmaniye
topkapı sarayı birde
geziliyor ümraniye
sözün sonu artık gelsin
bütün illere bedelsin
semtlerinle o halkınla
sen her şeyinle güzelsin
gelmiyor sözümün sonu
istanbul olduysa konu
nasıl unutabilirim
osmanlıyı ordusunu
nasıl unutabilirim
fatihi sultan mehmedi
ve ayasofya camisi
neden aklıma gelmedi
yıllar önce beni buldun
anam oldun babam oldun
fatih sultan mehmet ile
fethedilerek kuruldun
her şeye yenilik geldi
bunlardan biri akbildi
trafik derdi tükendi
metroyla işe gidildi
cıvıl cıvıl lunaparkın
dillerde dolaşır şarkın
beyoğlunda yeşilçamın
yıldızıdır cüneyt arkın
istanbulun içindeyim
ümraniye semtindeyim
başkanım iyi iş yapmış
buna şahittir gözlerim
güzel şehrim büyük ilim
aşkınla söylüyor dilim
sonra yine yazacağım
kalemi tuttukça elim.
Kayıt Tarihi : 23.4.2006 14:50:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!