Bir futbol maçı gibi 90 dakikadır hayat. Ve biraz da uzatma dakikaları. Kimilerinin rolü kaleciliktir bu maçta. 90 dakika boyunca galibiyet için kendini feda edersin, takımı mağlubiyetten kurtaracak nice kurtarışlar yaparsın, maçın kahramanısındır son dakikaya kadar. Ancak 90. dakikada elinde olmayarak hatalı bir gol yersin ve maçı kaybedersiniz. Ve o anda tersine döner her şey. Tek suçlu sen olursun. Kimse senin maç boyunca yaptıklarına bakmaz. Çünkü gol yemişsindir ve maç kaybedilmiştir.Sonuç odaklıdır insanoğlu sebep aramaz. Bir sen kalırsın geride bir de yediğin gol.
Kimse acı çekmeyi istemez ve elbet herkes mutluluktan yanadır.
Ancak unutulmamalıdır ki gökkuşağı bile yağmurdan sonradır.
Ölüm, dört harf iki hece,
Günler tükeniyor bir gündüz bir gece,
Olacaklara hazır mısın her şey bitince,
Verebilecek misin hesabını mahşer günü gelince.,
Perde açılır, işte sahne başrol senin,
Marifet iltifata tabidir derler,
Peki ya sen hangisine iltifat ederdin?
Yağmura mı buluta mı?
Herkes yağmura iltifat dizdi, şiirler yazdı,
Oysa asıl marifet buluttaydı.
Gökkuşağı gibidir hayaller, umutlar
Bir renk olmasa da diğerine geçersin,
Bir renk olmasa da diğerini seçersin...
Beklersin, umut edersin, renklerin cümbüşünde kendini kaybedersin,
Ama bilirsin her rengin anlamını ve beklersin umut ettiğin hayallerini...
Ben ise siyahı seçtim,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!