I.
İstanbul ağlıyor / göz kapaklarımda;
Acısı dinmiyor / ne yapsam başımda.
İstanbul böyle mi olmalıydı / kirli,
Deniz’inde çığlık-çığlık martıları;
Atılan simitlere saldırıyorlar,
Eskimiş şehir hatları vapurlarından!
II.
Gölgeleri uzuyor / öğle ikindilerinde;
İşsiz insanlar / evsiz –barksız çocukların.
Barınak yerleri olmuş köprü altları,
Çocuklar sahipsiz / çocuklar günahsız.
Düşmüşler ekmek kaygısına,
İstanbul ağlıyor / İstanbul perme-perişan;
Haline baktıkça utanıyor,
Çağ açan-çağ kapatan Sultan’ından!
III.
Anadolu yanıyor / İstanbul yollarında;
Her gelen bir şeyler koparıyor / İstanbul’umdan.
İstanbul susuyor / İstanbul konuşmuyor,
Herkes zevk-ü sefaya dalmış;
Kültürü / o eskidenmiş.
‘Televole’ler yaratılmış / ucuz arebesk şarkıcılardan!
IV.
Yağmur yağmaya görsün/varoşlarında;
Kan gölüne dönüyor bataklıkları.
İstanbul karışmış / İstanbul akıyor sel-zebil,
‘Medya savaşları’/ reytingler çala-kalem;
Bir de ekliyorlar / deprem furyasını,
Medet umuyorlar / utanmadan falcılardan!
V.
Özenti –beklenti / almış gidiyor başını;
Çaresiz ve masum / evinden kaçan kızların.
Eli-ayağı kırılmış / yaşamak uğruna,
Bini bir paraya satılan / namusların;
Hesabı sorulmuyor / nedense bilinmez?
Günahlar akıtılıyor / köprülerin altından!
VI.
Işıklı neonlar bir yanda;
Sönen ocaklar diğer yanda.
İstanbul’u kirletiyor / kalpazanlar,
Üşüşmüşler İstanbul’umu / parçalıyorlar!
Türkiye mi parçalıyorlar!
Sahipsiz İstanbul’uma girmiş/ dış güçler;
Parsel-parsel çalıyorlar / tapularından!
VII.
Daha durun diyemiyorum / bu gidişe;
İstanbul ağlıyor-İstanbul çağlıyor.
San’atıyla, inceliğiyle kayıyor / ayaklar altından,
Sebep kim / bütün bunlara?
İstanbul’um / kimi suçlayalım?
Keşke ‘Fatih’ kurtarmasaydı,
Diyesim geliyor / utanıyorum yargılarımdan!
VIII.
Güzelliğine sözümüz yok;
Kahroluyorum / bu entrikalara,
İnsanına-yaşayanına.
Bir dönme dolaptır / sürüyor hezeyan,
Tarihine-şanına saygı duymayan;
Ben de dâhil / duygusuz ve nankörüz;
Dağlarından-taşlarından!
28–03/06 Maltepe-İstanbul
Kıral BoğaKayıt Tarihi : 27.3.2006 17:35:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

yalnız sessiz sözler grubumuza geçmeniz için sizin oraya müraacat etmeniz gerekir ..............
bizde alabilelim ............. tşk selamün aleyküm
I.
İstanbul ağlıyor / göz kapaklarımda;
Acısı dinmiyor / ne yapsam başımda.
İstanbul böyle mi olmalıydı / kirli,
Deniz’inde çığlık-çığlık martıları;
Atılan simitlere saldırıyorlar,
Eskimiş şehir hatları vapurlarından!
II.
Gölgeleri uzuyor / öğle ikindilerinde;
İşsiz insanlar / evsiz –barksız çocukların.
Barınak yerleri olmuş köprü altları,
Çocuklar sahipsiz / çocuklar günahsız.
Düşmüşler ekmek kaygısına,
İstanbul ağlıyor / İstanbul perme-perişan;
Haline baktıkça utanıyor,
Çağ açan-çağ kapatan Sultan’ından!
III.
Anadolu yanıyor / İstanbul yollarında;
Her gelen bir şeyler koparıyor / İstanbul’umdan.
İstanbul susuyor / İstanbul konuşmuyor,
Herkes zevk-ü sefaya dalmış;
Kültürü / o eskidenmiş.
‘Televole’ler yaratılmış / ucuz arebesk şarkıcılardan!
IV.
Yağmur yağmaya görsün/varoşlarında;
Kan gölüne dönüyor bataklıkları.
İstanbul karışmış / İstanbul akıyor sel-zebil,
‘Medya savaşları’/ reytingler çala-kalem;
Bir de ekliyorlar / deprem furyasını,
Medet umuyorlar / utanmadan falcılardan!
V.
Özenti –beklenti / almış gidiyor başını;
Çaresiz ve masum / evinden kaçan kızların.
Eli-ayağı kırılmış / yaşamak uğruna,
Bini bir paraya satılan / namusların;
Hesabı sorulmuyor / nedense bilinmez?
Günahlar akıtılıyor / köprülerin altından!
VI.
Işıklı neonlar bir yanda;
Sönen ocaklar diğer yanda.
İstanbul’u kirletiyor / kalpazanlar,
Üşüşmüşler İstanbul’umu / parçalıyorlar!
Türkiye mi parçalıyorlar!
Sahipsiz İstanbul’uma girmiş/ dış güçler;
Parsel-parsel çalıyorlar / tapularından!
VII.
Daha durun diyemiyorum / bu gidişe;
İstanbul ağlıyor-İstanbul çağlıyor.
San’atıyla, inceliğiyle kayıyor / ayaklar altından,
Sebep kim / bütün bunlara?
İstanbul’um / kimi suçlayalım?
Keşke ‘Fatih’ kurtarmasaydı,
Diyesim geliyor / utanıyorum yargılarımdan!
VIII.
Güzelliğine sözümüz yok;
Kahroluyorum / bu entrikalara,
İnsanına-yaşayanına.
Bir dönme dolaptır / sürüyor hezeyan,
Tarihine-şanına saygı duymayan;
Ben de dâhil / duygusuz ve nankörüz;
Dağlarından-taşlarından!
28–03/06 Maltepe-İstanbul
Kıral Boğa
Yedi Tepe ,Yedi Düvel Efsane İstanbul.Anlatmakla bitmez.Saygılar...
TÜM YORUMLAR (2)