yaşlanan İstanbul da
bende varım
yüzü çok kırıştı bu günlerde
İstanbul çok ağlıyor
denizleri yosundan çok
plastik barındırıyor
yeniliklerde var rengarenk ışıklar
ağaçsız parklar
yağmur cise cise süzse de İstanbul’u
toprak kokusu eskisi gibi değil
İstanbul ben gibi
geçmişe özlemle bakıyor
ağlayan bir İstanbul var
artık ağlamak istemiyor...
Kayıt Tarihi : 25.8.2006 09:06:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Nurten Temel](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/08/25/istanbul-agliyor-12.jpg)
Sevdalı gönlümle geldim kapına,
Serkeşhane bakma öyle İstanbul.
Meftunum muştuna kutsal tapuna,
Derdin nedir susma söyle İstanbul.
Nebi’nin gözdesi İslam’ın mülkî,
Vefanın belgesi şehr-i hakiki,
Sokaklar berduşsa suç bende mi ki?
Kaşın çatıp esme söyle İstanbul.
Ağlatma İstanbul piştim kavruldum,
Mecnundan Ferhat’tan beter savruldum,
Takatim tükendi sustum devrildim,
Yarama tuz basma söyle İstanbul.
Haliç durgun akar gözlerinde yaş,
Bu ne tasa gamdır böyle arkadaş?
Aklım boğuluyor duruşun ayyaş,
Gözyaşını kesme söyle İstanbul.
Ekinci biliyor derdini amma,
İzahı karışık biraz muamma,
Yeniden Fatihler doğurmaz sanma,
Bu garibe küsme söyle İstanbul.
24.03.2006
Ömer Ekinci Micingirt
TÜM YORUMLAR (2)