Rüzgarında o latif lütfun hakim yıllardır;
Bir huzur miski… Bir tütsü… İşte şehr-i İstanbul!
Bu belde de solumak, elbet şükre şayandır.
Aşinan değilsem de; aşığınım İstanbul…
Surlarındır içimdeki mehteri coşturan
Dua, Fatih ve ordu; işte feth-i İstanbul!
Minarelerindir aminleri kavuşturan
Aşinan değilsem de; aşığınım İstanbul…
Her semtin dillendirir o eşsiz tarihini
Uğruna değişen çağlar.. İşte taht-ı İstanbul!
Güzelliğin, hayalin süsler kasideleri.
Aşinan değilsem de; aşığınım İstanbul…
Deniz geçer kendinden senin kıyılarında.
O akisler…O dalgalar… İşte mest-i İstanbul!
Bulutlar yarışır yer almak için semanda.
Aşinan değilsem de; aşığınım İstanbul…
Sana vurgun olmasa; güneş böyle yanmazdı.
Katığı aşk olan kaynak; işte şems-i İstanbul!
Vareden izin verse; yalnız sana doğardı.
Aşinan değilsem de; aşığınım İstanbul…
Cefan makbul olur sana meftun olmakla.
Aşıklara zahirdir bu hafi hal-i İstanbul!
Gülistan tali midir dikeni bol olmakla?
Aşinan değilsem de; aşığınım İstanbul!
Ey en çok sevilenin muştuladığı şehir!
Dualar ve övgüler… İşte meth-i İstanbul!
Daha büyük iltifat mümkün mü sana dair?
Layığın değilsem de; şairinim İstanbul…
Kayıt Tarihi : 28.4.2005 20:02:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (4)