m.ö. bir yılda doğduğumu zannediyorum
İstanbul,ekim ayında, olması neredeyse imkansız gibi gözüken en güzel günlerinden birini yaşadı bugün. Ilık rüzgar, mahmur güneş, neşeli martılar ve her zamanki gibi aşıkları bekleyen Kız Kulesi…
Ben mi neredeydim? Tabi ki Kız kulesinde değil…
Bugün anladım ki aşkı taşıyamıyorum ben,belki de tanıyamıyorum. Bana dokunduğunda, kaçırıyorum ellerimden aşkı her seferinde.
Her zamanki yerimdeydim bugün de…Beşiktaş’ta…İstanbul…Bizans’ın ruhunu atamadın üstünden,nereye baksam bir Fatih dolaşır sanki kılıcını kuşanmış, nereye baksam kan damlar sanki gökyüzünden, denizinde ruhlar arınır göçerken ebediyete…
Dönebilmek o dönüşü olmayan yollardan
Sürekli bir aldanış bir daha bir daha
Hiç bitmeyecek gecelerden bir sabaha
Çikabilmek ve sevmek durmadan usanmadan
Konuşmak konuşmak gözlerle fısıltılarla
Devamını Oku
Sürekli bir aldanış bir daha bir daha
Hiç bitmeyecek gecelerden bir sabaha
Çikabilmek ve sevmek durmadan usanmadan
Konuşmak konuşmak gözlerle fısıltılarla
bir şehirle dertleşme..düz yazıda da oldukça başarılısın ayten... trabzona ne zaman mektup yazacaksın:))))
her iki bölümde güzel olmuş tebrikler
Turhan Toy
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta