İstanbul'a kelepçeli gün,
önce seni düşünmüşüm.
Ne Balıkpazarı almış aklımı,
ne çingene kadının papatyaları.
Bir tranvay geçmiş Beyoğlu'ndan, yorgun tekerlekli,
ne Galata Köprüsü kalmış,
ne nargile kokuları, Haliç'te yüzen.
Bi garip olmuş Üsküdar.
Kızkulesi halâ cilveli.
Günbatımı kalmış değişmeyen,
iki sevdayı yürek bir de,
lodosta sandal gibi.
Bebek kaçıncı uykusunda, taş yastıkta?
Hangi dilden konuşur Arnavutköy?
Dumanı tütmez eskisi gibi Beykoz Vapuru'nun,
bülbüle inat
Çamlıca'da fasıllar susmuş.
Bilmezdim
Riva Deresi'nde bir balık türkü söylermiş,
görünmez bir el taşırmış poyrazı Karadeniz'den.
Gözlerimde Boğaz,
avuçlarımda Şile Feneri,
yeniden sever gibiyim Sarıyer'i.
İstanbul'a kelepçeli gün
önce seni düşünmüşüm.
Düşünmüşüm de,
hüznü çerçeveleyip,
kanayan yerine asmışım Taksim Meydanı'nın.
Yüreğim üşüyor biliyor musun?
İyi ki sen varsın! ..
Kayıt Tarihi : 3.4.2006 20:43:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Recep Uslu
TÜM YORUMLAR (3)