Herkes gidiyor da bende giderim
Hem oraya gider kibar olurum
Kafama göre bir iş bulurum
İstanbul’a gideceğim orası büyük şehir
Çok para kazanır zengin olurum
O paraya koyun kuzu alırım
Şöyle yaylımlara doğru salarım
İstanbul’a gideceğim orası büyük şehir
Köyde herkes bana itibar eder
İstanbullu olmanın havası yeter
Buralarda iş yok hayat çok beter
İstanbul’a gideceğim orası büyük şehir
Hem altın imiş taşı toprağı
Topladın mı buradan tası tarağı
Katık ederim ekmeğime çorağı
İstanbul’a gideceğim orası büyük şehir
Bulurum elbet kalacak bir hemşehri
Birazda akıttın mı alnından teri
Ne iş olsa yaparım hiç durmam geri
İstanbul’a gideceğim orası büyük şehir
Helallik aldım yollara çıktım
Ne uzun yol imiş gitmekten bıktım
Geldik sonunda şöyle bir baktım
Kucağını aç İstanbul ben geldim
Bu kadar büyük olduğunu sanmazdım
Büyükçe olmasaydın zaten gelmezdim
Asker arkadaşımı da bir bulsaydım
Kucağını aç İstanbul ben geldim
Parklarda yattım çektim zahmeti
İki gün aradım buldum Ahmet’i
Birde iş bulursam sen gör rahmeti
Kucağını aç İstanbul ben geldim
Çarşıda iş buldum hamallık ediyorum
Sırtımda yük nere deseler gidiyorum
Her gün patrona hava parası veriyorum
Kucağını aç İstanbul ben geldim
Taşın toprağın altın dediler
Çokça saf görüp beni yediler
Halime gülüyor sokaktaki kediler
Adın gibi değilmişsin İstanbul.
Asker arkadaşım kovdu kibarca
Zalim felek gül yüzüme bir parça
Ailem köyde herhalde naçarca
Adın gibi değilmişsin İstanbul.
Üç gündür elimde yoktur beş para
Bir name yazmışım bizim diyara
Halim harap düşünüyorum kara kara
Adın gibi değilmişsin İstanbul.
Büyük şehir dedik geldik gurbete
Kepçemizi daldırdık ki şerbete
Acı sirke çıktı bizim kısmete
Adın gibi değilmişsin İstanbul.
Üç beş kuruşu bana çok mu gördün
Halime bakmadan defterim dürdün
Hep ayak altında yerlerde sürdün
Adın gibi değilmişsin İstanbul.
İstanbul’a geldim günah mı ettim
Ardından geleceğim derken ben bittim
Herkesin elinde ezildim gittim
Adın gibi değilmişsin İstanbul.
Bizim köyü görsen sana beş çeker
Gürültün çok,havan kirli,suların beter
Artık bu garibe ettiğin yeter
Adın gibi değilmişsin İstanbul.
Yatacak yerim yok dışarıda üşüyorum
Nedense her zaman yere ben düşüyorum
Düşmekten bıktım artık ben gidiyorum
Adın gibi değilmişsin İstanbul.
Özledim ben köyü davarı, malı,
Burada kimse sormuyor hatırı halı
İstemem gazino,diskotek,barı,
Adın gibi değilmişsin İstanbul.
Millet düşürüyor birbirini kapana
Lanet olsun şu paraya tapana
Kötülükler kar kalıyor yapana
Adın gibi değilmişsin İstanbul.
Toprağında bir tek çiçek açmıyor
Ağaçlarda hiçbir serçe uçmuyor
Ezogelin tarhanalar tütmüyor
Adın gibi değilmişsin İstanbul.
Kucağını aç ben geldim dedim
Bir buçuk yılda tekmeyi yedim
Buraya kadarmış benim kısmetim
Adın gibi değilmişsin İstanbul.
Kayıt Tarihi : 17.10.2005 14:57:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!