tarabyadan baktım sana gizli, gizli
ihtişamına vuruldum ey bogaz içi
ışıklar altında kaldırmışsın ölü denizi
ayazın altında ısıttın içimi
dalgaların vuruyordu alkışlar gibi
güzelligine vuruldum ey istanbul
hani yokmu diyordun benim gibi güzeli
kör gözler altında şavk oldun biraz cilveli
kıskandım seyrederken rumeliyi
çayımı yudumlarken beni seyrediyordun degilmi
sana olan aşkımla dalıyordu gözlerim gözlerine
kız kulesinden el sallıyordun degilmi
fener burnundan,kadıköy rıhtımdan
ışıklarınla göz kırpıyordun gizli gizli
yokmu diyordun yıllanmış tarihinle benim gibi
büyülendim ğüzelliğin karşısında ey istanbul
götürdün beni tarihin miladına,
fatihin yollarını gözler oldum asil istanbul
galatadan,uçuyordum sayende üzerinde
kırık kanatlarım oldun bogazın gizemiyle
sessiz sessiz sende beni izliyordun degilmi istanbul
tarihten kalan benliğinle
metropoldün artık istanbul
sana tarih gözüyle bakmak istesemde
hala yaşanası güzelliklerin duruyor gözler önünde
tanıyınca anlaşılıyor seni istanbul
birde insanlar anlaya bilseler seni
kıyamazlar o zaman seni yıpratmaya canım istanbul
rahatça uyu ğüzelik uykusunda
bir ğün dünyada konuşacak güzelliğini
çayını yudumlarken tarabyada bir başkadır istanbul.......
Kayıt Tarihi : 30.11.2007 11:42:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!