İSTANBUL
İstanbul,
Bir martı, bir ahenk ve rüzgar....
Onu sevmezse, demişler,gönül
aşkı ne anlar?
İstanbul dünyada bir belde midir?
yoksa dünya İstanbul'a ait
bir yerde midir?
Işıl ışıl boğazda vapur
suları yarıyor
Ve ihtiyar balıkçı ağını atmış
rızık arıyor...
Görüntü ve sesin
oynaştığı şehir
tarihin, geçmişin, geleceğin
aktığı büyülü nehir
İstanbul...
Şair,
şairim diyemez
yazmadıkça
İstanbul'a aşkını anlatmadıkça
Ben köylüyüm,
ellerimde hala çamur dokusu
ağzımda ise mis gibi bir koku
İstanbul Türkçesi kokusu
süt gibi...
Tepeler,minareler, selviler
hepsi bir olmuş sanki
gök kubbeyi deler
bu yollar neler gördü
kahramanlar, hainler
neler gördü bu taşlar
sarhoşlar, divaneler...
Nargile kokuları ve naralar
geliyor geçmişten
nereye?
geleceğe doğru
sabırlı ve hüzünlü
dünü yaşamanın acısı ile
ta yüreğinde
bugünü görmenin
derin sancısı...
Anlasam da anlatamam
ne kadar arzulasam da
İstanbullu olamam
hasreti bağrımda
İstanbul...
Aşkı yaşamak,
İstanbul'da yaşamak aşkı,
Ve aşkı yaşamak aşkta,
İstanbul'da...
1995
Kayıt Tarihi : 17.5.2007 07:59:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!