içine bindiğim bu trenin
beni nereye götüreceğini bilmeden
uzanıp gidiyorum kaygısızca
geride bıraktığım her şeyi özlüyorum
özlediğim her güzellik umutsuzluk diyarı gibi,
özlediğim her güzellik derin ıstıraplarla yoğuruyor beni...
kararsızca, anlamsızca beklerken geriye dönüşü
şimdiyi karalarcasına kinle dolmuşum
özlüyorum daha şimdiden;
istanbul’da tadına vardığım boğazın,
üsküdar’da kız kulesinin,
vapurla üstünden geçtiğim denizin,
beraber uçtuğumuz martıların,
gün batımında kızıllığına büründüğüm güneşin,
geceleyin karanlığıyla seviştiğim sokakların,
her gün ağarımında annemi özlediğim,
maçka sırtlarında bıkmadan usanmadan
seni seslendiğim aziz İstanbul;
seninle zulümlerin en acısını yaşarken
yine seninle mutlulukların en tatlısını ruhuma sindirmişim
adına mektuplar gönderirken dostuma
bir başka gururdu o “İstanbul’dayım”
oysa özlemler içinde kavrulurken kendi yağımla
geçmişte seninle kurduğum hayal alemi zincirinde
tek ve biricik sesini duyabilmek uğruna ne yollar aştım...
sen vurdumduymaz yüreksiz
tut desem ellerimden tutamazsın,
çağır desem çağıramazsın beni,
mahrum ederken kendinden,
anasız babasız gibiyim sensiz
yaşadığım şu an,
sadece sensizlik...
Kayıt Tarihi : 1.1.2007 01:21:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Hüseyin Güneş](https://www.antoloji.com/i/siir/2007/01/01/istanbul-823.jpg)
TÜM YORUMLAR (1)