İstanbul Şiiri - Kürşat Uçar

Kürşat Uçar
117

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

İstanbul

İstanbul bu
Bir savaş düşün
Olmayacak düşlerin ortasında, bir düş
Boğazın sularına takılan…
İçindeki kimsenin kaçamayacağı bir savaş ve düş
Kalabalıkların ortasında
Fark edilmeyen bir şehrin
Fark edilmeyen mavisi
Gözlerini…
Kaçırarak her sevdadan
Yiten bir şehir düşün
Tüm savaşların ortasında
Olur olmaz aklına takılan bir uğultu mesela
İstanbul içinde
Bir şehirden
Başka bir şehre süren yolculuğun esnasında.

Şimdi bir sorgu sual telaşı düşün
Beyoğlu’ndan Dolmabahçe’ye uzanan bir kış akşamında
Bu bir merkez
Attığın her adım(hani o yiten)
Bir medeniyetler savaşı, o eski Constantine’ in
Kanatlarının altına aldığın
Milyonca sevda düşün
Dününü düşün yarınken…
Bir savaş…
Doğu Roma tadında
Ve zafer, lise kitaplarının arasında
Osmanlı adında.

Her âşık olunana ithaf edilen
“Fethi zor fatihi tek” tabirinin asıl sahibi…
Ve asil bir bin yıl hikâyesi
Bir kısa Asya Avrupa yolculuğunda…
Sarayın yabancı repliklerinin yankılanması
En genç zamanlarda…
Bir kadın düşün
En güzel yanı
Biraz İstanbul olmasıydı
Boğazın ıslak koridorlarında…

Bir İstanbul düşün
İçinde binlerce şehir
Bir ülke düşün
Onun içinde bambaşka bir ülkedir…

İstanbul…

Söylenen her yalan Bizans’tan kalma
Her ayrılık bir siyaseten katl’di en aşk zamanda.
Yine Bizans’tan kalan ayrılık acıları ve anıları
Yarım kalan her yalanı yılanı dolanı…
Belki de bu sebepten asırlık ağaçların
Kalın gövdelerinde yazılı ağıtları…
Bu yüzden asırlardır ağlayan bir şehir…
Ve yağmurun en çok yakıştığı…

Tanıdığın bildiğin İstanbul’una bir perde çek bir an
Sana hemşerim diyen bir millet düşün
Bu topraklarda yaşayan ve senin İstanbul’un için savaşan zamanında.
Ama istiklalde yürümemiş hiç
Boğazın kokusunu nefes etmemiş kendine
Henüz hiçbir vapurda kahvaltısı olan simidi martılarla paylaşmamış
Ve hiçbir iftarda Sultanahmet’e yüzün sürmemiş
Hemşerin…

Bir türkü düşün
İstanbul’a uzak bir bozkırdan,
Bir türkü düşün
Karacaoğlan’dan…
“Nice sultanları tahttan indirir
Nicesinin gül benzini soldurur
Bir ayrılık bir yoksulluk bir ölüm…” der ustam ama
Bir de İstanbul var…
Nice sultanları tahttan indiren
Nicesinin gül benzini solduran…
Ve hatta
Nicesini dönmez yola gönderen…

İstanbul,
Kanatlarının altında…
Milyonlarca umut…

İstanbul,
Taşın toprağın altın olması bahanedir
Tüm göç yollarına…
Ki aslında umudun altındır
En yalın sofralarda…

Sonra…
İstanbul’u düşün
Hiç düşünmediğin şekilde
Denize kıyısı olmayan bir limanda…
Ve aslında herkes gibi
Sen de biraz “İstanbul”sun
Çocuk yüzün denize bakar
İçinde bir tarih yatmakta…

Tüm kalabalıkların ortasında
İstanbul’sun…
İstanbul gibi bir başına…

Bir şehir düşün
Takvim yapraklarına hükmeden
Bir film düşün adı İstanbul ve
Yüzyıllardır süren…

Kürşat Uçar
Kayıt Tarihi : 7.6.2006 22:00:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Mehmet Çiftçi
    Mehmet Çiftçi

    Tebrikler yüreğinize sağlık.Mehmet Çiftci

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Kürşat Uçar