İstanbul ne Roma’dır,ne Kartaca;
Ne kovalayan kurt,ne de kaçan karaca.
Sahi sen nesin İstanbul?
Açmışsın güzellik kanatlarını
Sarmışsın gönülleri yıllarca.
Dünüm,bugünüm,yarınım
Ey mayalandığım tekne,piştiğim fırın,
Ey beni yüreğinde saklayan kın!
Hem martıya benziyorsun hem kuğuya,
Hem kekliğe benziyorsun, hem turaca.
Daha çok güvercinsin gün doğarken
Gün batımlarındaysa bir lâlesin sen,
Baharda saçların ıhlamur kokar
Evire çevire öperim gözlerinden
Hazzıyla sarhoş gezerim yıllarca.
Doruklarda rüzgâr hiç eksik olmazmış
Renk renk,nefes nefes,nakış nakış
Seni canımda taşıyorum yaz-kış,
Ben sende yaşadım aşkların en güzelini
Taşmadım kepire,bora,kıraca.
Ölürsem unuturmusun beni?
Ey camiler,türbeler,tepeler şehri!
Adım adım gezdim,düğüm düğüm çözdüm seni,
Arada bir olsun hatırla emi,
Çiçeğe dönüşen dallarda.
Kayıt Tarihi : 24.4.2006 10:25:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Turgay YILDIRIM
TÜM YORUMLAR (1)