Toprağında doğdum ben,
Sen ilk aşkımsın İstanbul.
Herkesin bıraktığı zaman,
Son aşkım da olacaksın.
Her semtin başka bir âlem,
Her yapında gizlenmiş bir tarih var.
İstanbul cennette bile olsam,
Gönlüm hep seni arar.
Çamlıca’dan ne de güzeldir Boğaz,
İnince Üsküdar’a gönlümü sararda
Sıcaklığın, üşütemez ayaz.
Anamda var mı bilmem ama
Bu sıcaklık dünyada az.
Tarihin vücud bulur Topkapı sarayında,
Sultanahmet’ten başlarda Ayasofya’ya,
Süleymaniye’ye sonra Eyüp’e
Her mekânını sanki Ruh-i İlahi korumada.
Gün kızınca İstanbul, altın akar sularında,
Gün batarken, sanki yangın var camlarında,
Bu güzellik var mı daha dünyada?
Güneş sadece senin için doğmakta.
Batarken de İstanbul tek sana ağlamakta.
Ömrüm yeter mi İstanbul seni gezip görmeye,
Gönlüme tek bir yeri, senin adını yazmaya.
Doğuran biri var beni, bir kanadım anam da,
Yaşatan sensin İstanbul, sensin diğer kanatta.
Ölürsem bir gün İstanbul,
Sana bir parça olmalıyım.
Sana gömülüp, sana karışmalıyım.
Ben ölür giderim olur kabul,
Fakat tek sen yaşa, sen hiç solma İstanbul.
Kayıt Tarihi : 23.4.2006 14:55:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Selamlar.
İsmailoğlu Mustafa YILMAZ
TÜM YORUMLAR (2)