Cümle melek ağladı, nur yüzüne el etti;
Nefes tutup aşkına, gül kokuna gel etti.
Duyup coştu Cebrail tez vahyini iletti.
Peygâmber ümmetine kutlu fethi okudu,
Ecdâdım İstanbul’u ilmek ilmek dokudu.
Gizli sırdır içinde kâmil kulun hakikât.
Hem gökteki biliyor hem yerdeki mahlûkât.
Eller açıp semâya cümle Hakk’ı tarikat:
Ya Bismillah! diyerek ismini de okudu,
Ecdâdım İstanbul’u ilmek ilmek dokudu,
Yanındaydı İbn-i Bişr tam duydu rivâyeti,
Allah için edilir İstanbul ziyâreti.
Âlemlerin aşkına işte gör inâyeti!
Evliyalar duanı Kürs-i Arş’tan okudu,
Ecdâdım İstanbul’u ilmek ilmek dokudu.
Ölmek için gidilir görüyor şahadeti,
Tarihler yavan kalır yazamaz alâmeti.
Doksanlık El- Ensarî gösterdi mahareti.
Şu Bizanslı küffara durup meydan okudu,
Ecdâdım İstanbul’u ilmek ilmek dokudu.
Bu imanla bu vecdle dökülür alın teri,
Şehit düşer vatana, uğrunda verir seri.
Aslan gibi ok yemiş Cennet-i Âlâ yeri.
Ulubatlı Hasan’ım surda ferman okudu,
Ecdâdım İstanbul’u ilmek ilmek dokudu.
Yüğrük tay ağır geçip görür her bir bucağı,
Hadis var fethedecek yüce Türk bu ocağı.
Yeter deyip İstanbul açtı artık kucağı.
Sultan Fatih Kur’an’ı meydanında okudu,
Ecdâdım İstanbul’u ilmek ilmek dokudu.
İlahiler söyleyip inleyen her neferin,
Süzüldü arşa yakın yüzü güldü bu yerin.
İsmi geçse gül açar yüzünde Peygamberin.
Mehterhane-i Hakan fetih marşı okudu,
Ecdâdım İstanbul’u ilmek ilmek dokudu.
Camii Kebir oldu Sergiyos Kilisesi,
Sultan Ahmet’i arar semâda minaresi.
Sabah ezan okunur, sanki Bilâl’in sesi.
Ayasofya duayı Osmanlı’ya okudu,
Ecdâdım İstanbul’u ilmek ilmek dokudu.
Bu ölümsüz eserler, bu nasıl bir dirâyet?
Bahar Süleymaniye’n, gül kokuyor imâret.
Eserlerin kalacak kopana dek kıyamet.
Koca Sinan bir asır kitâbeler okudu,
Ecdâdım İstanbul’u ilmek ilmek dokudu.
Adımları dert atar, şifa bulmaz ayaklar;
Fayton sesi çınlıyor, Beyoğlu’nda sokaklar.
Eminönü aşk kokar aşkı yutar konaklar.
Issız yollar taşları ezberleyip okudu,
Ecdâdım İstanbul’u ilmek ilmek dokudu.
Irak kalmak zül oldu bak Adalar ağladı!
Martıların figânı yürekleri dağladı.
Asya’m eli uzatıp Avrupa’yı bağladı.
Boğaziçi eğilip suya sırlar okudu,
Ecdâdım İstanbul’u ilmek ilmek dokudu.
Rahmet yağdı canına can getirdi Fatih’in,
Yaban elden alınıp değişti kör talihin.
Tuğra gibi kıymetli altın gibi tarihin.
Serdar adlı aşığın destanını okudu,
Ecdâdım İstanbul’u ilmek ilmek dokudu.
(KÜTAHYA 17.04.2006)
Kayıt Tarihi : 20.4.2006 09:00:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Serdar Atabay](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/04/20/istanbul-570.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!