Bir ara televizyonlarda yayınlanan bir reklamda kullanılan bir cümle çok hoşuma gitmişti. Diyordu ki reklamda “Dünyada sadece bir kentte bir kıtadan diğerine geçtiğinizde içtiğiniz çay hâlâ sıcak kalır.”
Evet, gerçekten de öyledir. İstanbul’da yaşayanlar ya da İstanbul'a gidip gelenler bilirler.
Şehir hatları vapuruna binip şöyle güzel bir yer seçtikten sonra elinde tepsiyle dolaşan garsondan bir bardak çay almışsanız ve bir de mevsimlerden kışsa, sıcacık vapurun içinde camdan denizi ve güzelim İstanbul siluetini seyretmeye dalıp o çayı zevkle içerken bakmışsınız ki karşı kıyıya geçmişsiniz.
Bugün seviştim, yürüyüşe katıldım sonra
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Devamını Oku
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta