İstanbul'um ben,
Gözlerimden yaşlar akar;
Beşiktaş'tan, Aksaray'dan, Sirkeci'den.
Ağlıyorum, göz yaşımı silen yok.
Dertliyim derdime çare bulan yok.
Dindiremedi içimdeki bu ateşi;
Ne yağmurlar, ne de fırtanalar.
Eriyorum, kimsenin haberi yok.
Özlüyorum Osmanlı'yı,
Özlüyorum Bizans'ı.
Haykırıyorum sesimi duyan yok.
Kendimi hiç kötü hissetmedim,
Ağlamadım hiç bu kadar
Fatih'ten bu yana.
Ağlıyorum şimdi,
Damla damla eriyorum
ve suçsuz insanlarıda yok ediyorum
hem çaresiz, hem isteksiz.
Vicdan azabı çekiyorum kendimce;
Zalim miyim ben?
Ben mi istedim,
Avare pezevenkleri
ve ekmek tekneleri kahpeleri?
İstemez miydim sanıyorsunuz;
Sokaklarımda çocuk sesleri,
bozacı sesleri yankılansın?
İstemez miyim misafirlerim bana hayran kalsın?
Yok ettiniz beni,
Ey kendini insan sanan yaratıklar.
Ölümüme sebep oldunuz.
Diri diri gömdünüz ölmedim.
Parça parça yaktınız ölmedim
Ama umutlarım kırıldı, pes ettim.
Şimdi intihar ediyorum
ve ardımdan bu mektubu bırakıyorum...
4 Eylül 2001
Kayıt Tarihi : 19.10.2001 13:05:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!