iSTANBUL
Her hücremde seni hissediyorum,
Yine seni yaşıyorum İstanbul’um.
Geceye bürünmüş, nazlı bir gelin gibi,
Her tarafın, kopkoyu bir aydınlık,
Deli saçması gündüzlerden uzak,
Taşına, toprağına, ilahi bir nur yağar,
Güneşin ilk ışıklarıyla kirlenene kadar.
Gündüzleri İstanbul yoktur akıllarda,
Herkes kendi kavgasında,
Tezgahlar, dümenler ve insanlar,
Tek tip kurulmuş beyinler,
Yaşıyorum, sanılan hayatlar.
Gündüzleri horlanır bu yer,
Kullanılır, sömürülür kirletilir,
Kanı emilir vahşice,
Her bir yanı kırılır dökülür talan edilir,
Çiğnenir öldürülür İstanbul’um, öldürülür,
İstanbul geceleri yaşanır,
Geceleri yaşar İstanbul,
Geceleri hayat bulur,
En kuytu köşesine kadar ağır ağır,
Kan nüfus eder, İstanbul’un,
Geceleri huzur bulur, nefes alır,
Can gelir canına, derin bir oh çeker.
İstanbul geceleri yaşanır,
Geceleri dertleşilir onunla.
Gecelerim İstanbul ve ben,
Sarmaş dolaş gezinirken,
Doyasıya, çılgınca yaşamak,
Sessiz, sakin asude bir derinlikte...
Katıksız solurken benliğimde,
Bir kaç sarhoş paylaşmak istiyor,
Gecelerimi ve seni,
Ayrılır mıyım ben senden hiç,
İmkan mı var, ne mümkün,
Gün doğuyor yavaş yavaş İstanbul’um,
Bak yumdum gözlerimi,
Hadi sende yum! ...
Kayıt Tarihi : 17.10.2005 14:54:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!