Kadın ölür hiç bırakılmadığı kalabalıklardan. Saçlarına gelip gelip kumrular konar ve sevinir ayrıldığına.
Belki evlenmişti ve yaşamıştı çocukların öldüğü kuytularda, her gece adlarını unuttuğu şehirlerde. Hiç bilmediği dağları aramıştı o zaman, çocukluğunda dinlediği hazineleri.
Kadın ölür, yeniden saçlarına üşüşür kalabalık; uykusundan iki kişinin başlattığı eski bir karanlığa azalır, ölmekten hiç bıkılmayan çağlar geçer gölgesinden.
Gölgesinden haydutlar geçer, dönüp onu kuyulardan çıkarır bir tanesi, atların en iyisini ona verir; özlediği sulardan çıkar kadın, ama öteki haydutların çadırlarını görür birden, yorgun atına bakar ve ağlar belki.
Ve büyür uykusunda İstanbul
İstanbul
İstanbul bir denizdir lale gemileriyle taşınan,
Savaşlara, üzüntüye ve çocuklara taşınan,
Silahların sandıklara saklandığı evlere,
Ve insa
..........
..........
Kayıt Tarihi : 7.7.2001 21:32:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!