Bana İstanbul’u anlat
Masmavi bir mezarlıktan bahsetme ne olur
Yıkılmış hayalleri bile çalınmış insanlardan söz etme lütfen
Havanın suyun bedava olduğunu şiirlerle süsleyen şairlerin kinayeli söylemlerini hisseder gibiyim.
Bana İstanbul’u anlat
Filmlerle değil şiirlerle
Her mısrasında aşkı haykır yedi tepeden
Kalabalıklar içinde nasıl yalnızlaştığını
Sadece denizin değil insanlarında kirletildiği sokakları anlat
Köşe başında pazarlanan tek gecelik aşkları
Aşkı kahpece yaşayanları anlat
Bana İstanbul’u anlat
Toplu taşıma araçlarında uyuklayan tedirgin bakışları
Bir sonraki durağa yetişmeden
Kendi içinde ölümü tadanları
Birçok şeyi bilip suspus olanları
Geceleri küçük bir çekmeceye koy öfke dolan yanlarını
Gündüzleri giyinip nefretini Ümraniye’de şafak say umuda
Kadıköy’den denize bırak ezik yanlarını
Kendilerine ait olmayan bir yaşam kuşanan insanlara tebessüm et
Bana İstanbul’u anlat
Adalarda yokuştan aşağı bırakılan ve hızını alamayıp denize karışan aşkları
Dalgaların birbirine karıştığı anda boğazı düğümlenen insanları
Beşiktaş’ta paradan ve palavradan yaşanan lüks semtteki sahibinden aşkları anlat
Bana İstanbul’u anlat
Ne kadar yoksun olursan ol daha yoksun yaşamları
Ne kadar zengin olursan ol daha zengin olanları
Kendini Beyoğlu sananları
Özentiden başka birey olmayan istiklal magandalarını
Bütün güzellikleri yok eden
İnsanları anlat
Tuzlada kokmasın kirli elleri olanlar
Bana İstanbul’u anlat
Bu şehirde yağmur sadece Üsküdar’a yakışırmış
Avcılarda bir göçmene vurulurmuş insan
Sultan gazide isyan ateşi yakarmış
Kim görse bu şehrin çatlayan yanlarını
Deprem değil aşkın en kazıdır derlermiş
Bana İstanbul’u anlat
Hayallerini doldurup bir bavula gelen her insan
Gün görmeden geceye karıştığından söz et
En çok yağan yağmura karışan göz yaşlarından
Karabük’ten daha büyük yürek yangını olanlardan bahset
Bana İstanbul’u anlat
Eyüp’te Müslüman olan
Sultan Ahmet’te Hristiyan gibi yaşayan
Elleri başkalarının ceplerinden hiç çıkmayan
Bu aşktan komisyon alan simsarlarla süsle cümlelerini
Ben bir ağmayım
Para değil aşk dilenirim bu şehirde
Gözlerimi bağlayıp yürüdüm kaldırımlarda
Anlattıkların bir güzelin hazin öyküsü olacak bilirim
Bana İstanbul’u anlat
Mavisi sevdalılar mezarlığı olan yeri
Geceleri rakı balık muhabbetinde anlatılan İstanbul’u yad et
Eskiden bardakların şerefe kalktığı
Şimdi şerefine kadeh kaldırılacak adamın kalmadığı şehirden bahset
İnsanların gittikçe kirlendiği
Bekleyenlerin ve bekletenlerin
Hain gülüşlerinde ki zevzekliği anlat
Bana İstanbul’u anlat
Anlat ki
Bir güzellik nasıl kahpeleşir bileyim
Not: Bu şiirin tarafımdan seslendirilmiş hali de vardır.
Serdar ŞimşekKayıt Tarihi : 15.9.2022 00:24:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
beğeni ile okudum
TÜM YORUMLAR (1)