Ne istersen var burda, o âlemi ara bul!
Ağyar olmuş Fatih’e o nazlı kız İstanbul.
Yine yürür gemiler, bayrak olur ordumuz.
Bilmeyiz nâ'mahremi, pâyidardır yurdumuz.
Seyreyle o tarihi, Çamlıca'ya çıkta bak!
Şanlı Sultan Ahmet’in kubbeleri kırk ayak.
Üsküdar'ın da kızlar o leventlere yâr'dı,
Surlarında sancaklar, Alp erenleri vardı.
Müjdeler var övülmüş erenler diyârına,
Diyâr-ı İstanbul'um yâr Eyüp Sultan'ına.
Kürşat’a denk yiğidim Ulubatlı Hasan'dı,
O'nun gözünde bayrak pâyidar bir vatandı.
Mübârek bir dervişten bu İlâh-î bir sefer,
Haykırır bozkurtları: Tekbir! Allâh-u Ekber!
Ezelden bu beldemiz bize kutlu kılındı,
Peygamberin dilinden bize selâm salındı.
İstanbul Türk’e mekân, Türklüğün sancağıdır.
Bu diyâr ki ezelden, ebet Türk toprağıdır.
Sen ki Türk’ün ruhuna giydirilmiş bedensin;
Gâyem, sebebim, hepten varlığıma nedensin.
Kayıt Tarihi : 1.3.2017 05:49:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!