boşa taşın toprağın altın dememişler
ufkumun ruhumun gizemli limanı
sevdaların sallandığı söğüt dalı
hislerin kralı ecesi
çingene pembesi düşlerim
ayrılıkların demir gölgesi
yüreğim kadar büyük
yüreğim kadar zorlu
sana sabıkasız sevdalıyım
düşünmeden çıkarımı
kirpiklerinin altında serdim
çarşaf çarşaf umutlarımı
büyüksün, büyüksün İstanbul
hayatın mavi sularında
güvertesi zincirli delişmen deli diyar
ömür ne sensiz geçer ne de senli
bedenimde yük
belamda omuz ağrılarım
diğer yanımda sırlarım seni ağırlar
allanan gelin
künyen asırları solusa da
dün gibi taze
dertlerim kadar büyük
kadeh kaldırdım şerefine
büyüksün, büyüksün İstanbul
kol kırılır kalır yenden
ne sen vazgeçersin benden
ne de ben senden
dinlemem efkarımın masallarını
anadan doğma
yarım asırlık sevdam
bir gülüşün eritir
sarılsan bana candan
dedim ya büyüksün büyüksün İstanbul
bir yanda eskimeyen aşkların
kazınır tene
kolay kolay silinmez izin
bir yanda geçim telaşı
huzurda süt liman olmasa da denizin
kaç ayva sarardı
kaç âşık sevişti seninle
bir su damlasında
bir boğaz sefasında
başım duman duman
bitiremiyor tutkumu ayaklarımda prangalı sevdan
Büyüksün İstanbul büyüksün
Kayıt Tarihi : 10.5.2015 22:47:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)