Megapol ya! Abartıyorsun sandım; aldandım.
En ünlü yerlerinde gezerken efsunlandım.
Ayın şavkı vurunca köprüsünden rıhtıma,
Rengârenk hayallerimle düşünceye daldım.
Şaşkın bakışlarımla seyrederken etrafı,
Karşıma çıktı birden camileri, sarayı.
Hünkârın; kızaklara çekilmiş kadırgaları,
Gelmiş geçmiş tarihin en görkemli aynası.
Kimileri kanatlarımın altında dedi,
Taşı toprağı altındır diye sökün etti,
Kimi gözleri kapalı sesini dinledi.
Yedi tepeden hasret türküleri aksetti.
Seni anlamak çok zor göğünde yaşamadan,
Rüzgârınla coşup yağmurunla ıslanmadan,
Gerdanındaki inci kolyende salınmadan,
Has bahçende demli çayını yudumlamadan.
Baş döndüren telaşın bile, bir başka güzel,
Her köşesinde geçmişimizden derin izler.
Burçlarından yükselirken boy boy gökdelenler,
Bu günle iç içe yaşantımızı resmeder.
Ey! Kıtalar şehri; kutup yıldızı gibisin,
Seninle olmasak da her dem kalbimizdesin.
Türkiye’mizin gönüllerdeki harman yeri;
Avrupa kapımız, uygarlığın beşiğisin.
Kayıt Tarihi : 1.10.2014 21:29:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!