Bakışlarının dallarında bir sonbahar hüznü...
Mavimsi gözlerine takılır kalır,
Çöllerde kaybolan serapların hayali.
Ey İstanbul seni hangi düşe sığdırmalı?
Yalın ayaklarımla dolaşırken üzerinde,
Keşfettim bedeninde saklı olan her hücreni.
Sessiz rüzgarını çektim içime,
Ey İstanbul bütün bedenim aşkınla doldu da,
Senin maviliğindeki aşk kimedir?
Serin esen yelin kimedir?
Karşındakinin aklını başından alan bu güzelliğin,
Bu şehvetin kimedir ey İstanbul!
Ben senin sevdana,gönüllü yazılanlardanım ey İstanbul!
Suretini belleğime resmettim artık.
Gözümdeki herşey silinse de aklımdan düşse de,
Senin güzelliğinin silinmesi ne mümkün İstanbul?
Sevdasının rengine boyanıp,
Kokusunun içtenliğine büründüğüm İstanbul...
Semanın rengi bile seninle anlam bulur..bütünleşir...
En uzaklarına,en kuytulerına indim ey İstanbul!
Yıkık dökük bir yerde değdin gözlerime.
Aşkını ilk orda hissettim İstanbul.
Harabe yerlerinde keşfettim güzelliğini İstanbul.
Diğer güzelliklerin başkalarının başını döndüredursun,
Biz orda yalnızdık seninle ve ben sendeydim...
Ben seninle bir bütünüm İstanbul.
Sensiz her yaşadığım biraz yarımdır aslında.
Aşkıma aşkını katıyorum da,
Aşk aşka benziyor,
Aşk sana benziyor ey İstanbul!
Sende dağıldı her bi zerrem tane tane,
Bırak toplama sakın sende olayım virane.
Aşkının hükmündeyim ey İstanbul!
Ben sadece sana tutkulu sense herkesin tutkusu...
İstanbul avuçlarımda parça parça...
Onda öyle bir aşk yaşıyorum ki,
Ne daha önceki aşklarım gibi,
Ne de bundan sonra yaşanacak aşklar gibi...
dilgüşa
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta