Rüzgarlar eğilir ,İstanbul da zaman eser
Persten sonra İskender ,Romalılar ve Türkler
Fatih Sultan vurulmuş ,denizlerin kızına
Yeni bir çağ doğacak ,takılırsa yüzükler
Tozu dumana katan ,o amansız atlılar
Fatihin ordusunda ,sabah namazındalar
Birazdan kopacak ,kızılca bir kıyamet
Konstantinin adını ,İstanbul koyacaklar
Ey koca şehir bırak ,seni arayan bulsun
İmparatorlar bir tek ,kapında bekçi olsun
İslam dünyasının da ,mekkeden sonra tacı
Peygamberin müjdesi ,nişanlı İstanbulsun
Anadolunun kızı, telli duvaklı gelin
Tahtı boğaz sırtında bu nazlı güzelliğin
Rüyaların şehridir,binbir geceye sığmaz
Yarım kalan bir şiir,elinde şairlerin
Aşıklar seni andı ,ressamlar seni çizdi
Her milletin mabedi , sırtlarına dizildi
Binlerce yıldır sustun , sustun edepli gelin
Güzelliğin ortada,herkes haddini bildi
Ne yeşili, mavisi ,nede yedi tepesi
Ne mehtabı güneşi ,nede kuşların sesi
Bambaşkadır İstanbul ,başkadır işte başka
Allah vergisi ancak,bu doğuştan cilvesi
Her taşın da bir çekiç ,hala taze çınlıyor
Maharetli ustanın ,alnından ter damlıyor
Yürü geçmişe doğru ,gidebildiğin kadar
Köşe başında seni ,başka umut bekliyor
Binlerce yıl yaşım var ,sayan diller yorulur
Burda insan bağrıma ,aşkın mührünü vurur
Kocaman yüreğim var,denizlerin üstünde
Şafakta ezanlar da, hırçın gönlüm durulur
Benim adım İstanbul ,tarihin köprüsüyüm
Boğazda düğümlendim,gönüllerin süsüyüm
Sultanahmet , ayasofya..hele de kız kulesi
Ben bir masum bebeğin , hayata gülüşüyüm
…
Mahmut Nedim AmcaoğluKayıt Tarihi : 3.5.2010 19:47:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)