Sana dair; tatlı, güzel, sımsıcak
Hiç kimseyle paylaşmadığım
Kutsal bir sır gibi sakladığım
Bulutlarla yarışan toz pembe
Nice hayallerim,
Düşlerim vardı
İstanbul!
Düşlerimi de yanıma alarak
Koştum geldim sana
Hayallerimin peşi sıra.
Çabaladım, uğraştım,
Didindim durdum boşu boşuna.
Hayallerim hüzne dönüştü,
Düşlerim karabasana.
Çok yoruldum,
İstanbul!
Her gece adım adım dolaştım
Beyoğlu’nun bütün sokaklarını…
Aşıklar meydanında
Pinekledim durdum saatlerce
Hayallerim ve düşlerimle birlikte…
Sevda yokuşundan yukarı tırmanıp
Kiralık düşler çıkmazına daldım,
Sende yok oldum,
İstanbul!
Eminönü’nde balık ekmek kokusuyla
Karnımı doyurup
İnsan seline kapıldım.
Farkında olmadan daldım
Mahmutpaşa’nın alışıldık hengâmesine.
Gözümü açtığımda
Kendimi Beyazıt’ta buldum.
Sende kayboldum,
İstanbul!
Evvela umutlarım tükendi,
Ardından o tatlı, o güzelim hayallerim
Suya düştü, tek tek…
Boğuldu yok oldu,
Boynunda gururla taşıdığın
Derin mavi gerdanlığında,
İstanbul!
Benden çok uzaklara
Senin dahi erişemediğin
Meçhul kıyılara vurdu hayallerim.
Umutlarını ellerinden aldığın
Ve Kaderine terk ettiğin
İnsanların hayalleriyle birlikte
İstanbul!
Umutlarım…
Düşlerim…
Toz pembe hayallerim…
Yârimle geçireceğim yarınlarım,
Sende kaldı…
Sende bir yarım kaldı
İstanbul!
Kayıt Tarihi : 5.7.2019 02:13:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!