İstanbul Şiiri - Tekin Akay

Tekin Akay
52

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

İstanbul

bu şehrin arka bahçelerinde
yoğun,nemli havanın etkisi ile
çürümüş bahçe duvarının üzerine tünemiş
şehrin aslında tek yerlisi olan kumru.

sabahın erken saatlerinde
o hiçbir yapıtta ve eserde
kullanılmamış sesi ile
bozuyor sessizliği

asırlardır
şairlerin,düşünürlerin
ilham kaynağı memleket


herkesin anlattığı ancak anlayamadığı
yaşadığı ama bu şehirliyim diyemediği

efsane
bitmeyen şarkı
melodisi güzel ama
sözleri berbat bir şarkı
istanbul.

ey sokaklarında yalın ayak gezen adam
memnun musun şehrinden
uğruna gençliğini verdiğin
söyle bu şehirlimisin.

bir kumardır istanbul
oynaması güzel ama
kaybetmesi muhtemel istanbul.

Tekin Akay
Kayıt Tarihi : 23.1.2010 14:07:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Halil Şakir Taşçıoğlu
    Halil Şakir Taşçıoğlu

    çok güzel bir anlatım.
    Ferklı bir pencereden farklı bir
    stilde istanbul düşünceleriydi.
    Renk katmak amacıyla
    başka bir pencereden, başka bir stille yazılmış istanbul'u paylaşmak istedim
    tebrikler usta kaleme...............halilşakir

    *İstanbul Anlatılmaz

    Bir şâhâne bestesin, sen ey güzel İstanbul,
    Dillerden hiç düşmeyen, hoş bir terâne gibi.
    O füsûnkâr bakıştan, beklerim hüsnü kabûl
    Döndürüp durma yeter, çılgın pervâne gibi...

    Ne tarihler gördün sen, kaç devlet geçti senden?
    Uygarlık şerbetini kaç kültür içti senden? .
    Kaç dil konuştun söyle, kaç millet göçtü senden?
    Ne alperenler çıktı, nice rindâne gibi...

    Bir, o cennet misâli Gülhâne parkındayım,
    Bir, ada vapurunun yandaki çarkındayım,
    Tanrının emeğinin billâhi farkındayım.
    Esrârına râm oldum, tam âşıkane gibi...

    Fâtih' ten seyrederdim Saraçanebaşı' nı,
    O mücessem camiler...Ve dikili taşını.
    Karaköy, Dolmabahçe, sonra Beşiktaş' ını,
    Konuşurdum Boğaz'la, deli divâne gibi...

    Martıların çığlığı kulakları keserdi.
    Camide güvercinler, yem atmazsan küserdi,
    Boğazdan İstanbul' a, tatlı bir yel eserdi
    Afâkı kokuturdu, tazecik nâne gibi...

    Âşiyan' dan seslenir, tüm şeydâ bülbülleri,
    Yedi tepeden tüter, yediveren gülleri.
    Açar, kilitli duran kapanmış gönülleri
    Çok güzelsin İstanbul, dillerde nağme gibi...

    Sen ey efsunlu şehir! Ben hep sana uyardım,
    Kalamış'ta yatıp bir, tatlı huzur duyardım.
    Boğazı Emirgân'da, peymâneye koyardım,
    İçerdim yudum yudum, hem de mestâne gibi...

    Gökkubbesi her mevsim, gökkuşağı kuşanır.
    Eli kalem tutanlar, kâğıtlara döşenir.
    İstanbul anlatılmaz, o sadece yaşanır.
    Korunur kem gözlerden, cansiperâne gibi...

    İstanbul/Fatih - 2008

    Halil Şakir Taşçıoğlu

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Tekin Akay