Masmavi suların mest eden koyuluğunda,
Titaniklerce batsam ruhsuz korkularında.
Özlemlerce uzatıp iu beyaz dalgaları,
Saflığı taşısam aşklarda, yanık bağrımda.
Asırları yaşayabilsem her dalga sonu,
Yeniden yazsam her şeyi dibe vurduğumda.
Kaderdin gülmesi beni her unuttuğunda,
Mizanımı saklasın günahlarım, koynunda.
Sevgiyi aydınlatsam denizin ışığında,
Zerresince aşk olsam her atomunda.
Gözleri kör eden gizemli parlaklığında,
Kalbine insem hayatın İstanbul’umda.
İstanbul’da Necip, Yahya gibi şair olsam,
Çocuklarca bir bayram yaşasam her günümü.
Sevdalar besteleyen bir şarkı gibi kulakta,
Neşe’mi bulsam İstanbul’un kalp atışında.
Korkuluklarından baksam Topkapı Sarayı’nda,
Fatihler gibi olsam yine genç bakışında,
Sultan olup aşkımı devlet eversem,
Saltanatını kursam aşkımın varlığında.
İstanbul aşkına inanmış İstanbul olup,
Kendimi bulsam Yüce Resul’ün huzurunda.
Saflığı kadar aşkların aşka bürünsem,
Mecnunu olup kalsam güzelin huzurunda.
Beşiktaş’a baksam siyah ve aydınlık ufkunda.
Beyazı bulsam bakıp aşkın koyuluğunda,
Her fırtınadan kurtulsam Barbaros’lar gibi,
Yüce Kuran’ı tutsam Osman’la Topkapı’da.
Adalar salsam sevgiyle yorgun gönlümü,
Ben sağ kalabilsem, aşkımın boğulduğunda,
Sevdası ben olsam, eşsiz güzelliğinin,
Sultanahmet olsam masmavi ululuğunda.
İstanbul’dan İstanbul tadında dua alsam,
Kabul görsem duamı takdir olunduğunda.
İstanbul kıvamı kopkoyu İstanbul olsam,
Yaşasam aşkımı boğazın akıntısında.
Bakışlarından bıksam güzel gözlerinin,
Ben, tek sevdan kadar olsam her bakışında.
Akıntılarda Boğaz olup, dolsam arzuyla,
Akdeniz kadar büyük olsam mutluluğumda.
İstanbul tadınca güzelce konuşabilsem,
Sevdalarına da doysam romanlarında.
Gözyaşlarında en temiz aşklara tutulsam,
İstanbul’u sarmalasam her ezanında.
Üsküdar’dan Beşiktaş’a küçük bir kayık olsam,
Kızkulesi bakışlarında korksam aşkımdan,
Susarak haykırışlarımda yine aşkımı,
Boğazın uzunluğu olsam bekleyişimde.
İstanbul’da mutlu garip bir cenazem olsa,
İsmimi saklayabilsem her anıldığımda.
İstanbul’da cennetlere layık bir kul olsam,
Kovulmasam gitmesem asla bağlılığımda.
İstanbul’da daha yeni doğmuş bebek olsam,
İstinye şefkati bulsam ben Bebek koyu’nda.
Yeni cami’de el açsam gelene gidene,
Dünyaları bulsam sadaka her kuruşunda.
Sevdalarca çağlasa gönül perişan olsam,
Ufuk üstüne çıkabilsem mağrurluğumda.
Emirgan’da bir bardak çay içip soluk alsam,
Çamlıca dolabilse içime her nefesimde.
Rabbim İstanbul’da günahkâr bir kulun olsam,
Ayrılmasam hiç sevenler topluluğundan.
Sırat’ta da inmesem dua kucaklarından,
Sorgusuz cennetlere giren kutlu kul olsam.
İstanbul eller açmış bir aşığın olsam,
Asla değişmem dünyanın zenginliğine,
El açıp her emrine tüm aşkımla sarılsam,
Şükür secdelerine varsam, İstanbul’umda.
Dualarda saklayabilsem densizliğimi.
Avni, Yunus, Necip duymasalar kaçabilsem,
Aşkımdan aşkımı hep sana saklayabilsem,
İstanbul olup kalsam konuşmalarımda.
12.05.2007
Muzaffer TaşdemirKayıt Tarihi : 14.11.2009 16:42:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!