İstanbbul'la Hasbihal Şiiri - Yorumlar

Akın Yavuz
31

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

İliştirdim gönlümün kurdelasına seni
Her ilmek azap üzre sıralandı bağrıma
Ki dokudum ruhumun dantelâsından seni
Ve her iğne yürürken yorgun çağrılarıma
İliştirdim gönlümün kurdelasına seni

Göz kırptım rüyalara gecenin ayazında

Tamamını Oku
  • Leyla Alya
    Leyla Alya 06.07.2009 - 15:00

    'Aramaktan yoruldum, kendimi arıyordum
    İşte sonunda buldum, ben biraz İstanbuldum'

    çok hoş.. tebrikler...

    Cevap Yaz
  • Ayşe Hazan Aydın
    Ayşe Hazan Aydın 20.04.2006 - 01:02

    Aziz ile Hasbihal


    İliştirdim gönlümün kurdelasına seni
    Her ilmek azap üzre sıralandı bağrıma
    Ki dokudum ruhumun dantelâsından seni
    Ve her iğne yürürken yorgun çağrılarıma
    İliştirdim gönlümün kurdelasına seni

    Göz kırptım rüyalara gecenin ayazında
    İs kokulu evlerin çatısına uzandım
    Titredim üşümedim uçtum buğularınla
    İstanbul; kar yağarken yorganında uyandım
    Ayazdan gecenin ve rüyanın sonrasında
    Karlar rüzgârların perçemine dolandı
    Kızılına boyandım ağarırken tan yeri
    Kristal bir tesettür sardı mavilikleri
    Bir mahmurluk ufukta çizgileri yokladı
    Bulutlar memleketin kıştan kalan karları

    Şimdi bir kız dikilir mavinin göbeğine
    İstanbul perçeminden yakılan bir tütsüdür
    Martılar enteresân sindiler ertesine
    İstanbul yanmak için yakılan bir türküdür
    Şimdi bir kız dikilir mavinin göbeğine

    Hüzünlü bir muhâbir geceden kalan kuşlar
    Çığlıkların ekledi o meşhûr güftemize
    Üzerimde gezindi homurdanan bakışlar
    Gözlerim, kıyısından aktı mâvi dehlize
    Hüzünlü bir muhâbir geceden kalan kuşlar

    Süzülürken İstanbul burmasından sabahın
    Lık lık korku birikir yetimin kursağında
    Seyis ağlar uzaktan âhına küheylanın
    İstanbul’la damların sehervâri çağımda
    Süzülürken İstanbul burmasından sabahın

    Yârlı gece en demli hülyâyı hatırlatır
    Bir menekşe dokunur kapımın tokmağına
    Bir var olur aşk gibi sonra Zümrüd-ü anka
    İstanbul aşkla konar bir gülün yaprağına
    Yârlı gece en demli hülyâyı hatırlatır

    Çehremdeki kafesten dökülür incilerim
    Her sabah bu yollardan dönerken yüreğime
    İsrâfil edasıyla kıyâmeti beklerim
    Yaralı aslan gibi dönerken kafesime
    Çehremdeki kafesten dökülür incilerim

    Fîrak topluyor şimdi sokaklarından güneş
    Özlüyorsun Fatih’in kadife ellerini
    Salıncaktadır ruhun, gözbebeklerin ateş
    Gökyüzü yine kızıl, gittiği günküne eş
    Fîrak topluyor şimdi sokaklarından güneş

    Gün doğmadan dök İstanbul, yaşlarını
    Yıkasın günden önce rahmet, ayyaşlarını
    Gecelerinden kalan, baykuş bakışlarını
    Sanduka içine al, azîz nakışlarını
    Cennetî anışları ve cehennemî yanışları
    Anlat İstanbul, gönlünün der dest yokuşlarını
    Masmâvi derinlerde, aah! yok oluşlarını
    Kirpik minârelerin göğe yalvarışını
    Tarihten ve kendinden herdem kaçışlarını
    Banklarda sabahlayan yetim haykırışını
    Babamı hatırlatan Topkapı sarayını
    Vakûrca onun gibi Çamlıca duruşunu
    Seni târ ü mâr eden esmeri, sarışını
    Anlat, anlat gecenin, şeytânî sarışını
    Git, ak Marmara’ya görem salınışını
    Ama bırak düşleri ve martı kuşlarını
    Ama bırak, bana bırak, yârimin kaşlarını
    ***
    Aramaktan yoruldum, kendimi arıyordum
    Hele sonunda buldum, ben biraz İstanbuldum

    şiiri önce öylesine okudum.................
    okudukça hüzünle doldum............
    dayanamadım bir kere daha okudum............
    kelimeler arasındaki teavüne vuruldum..........
    istanbul ben kendimi seninle buldum..........
    şairim bu güzel dizeler için sağolun.........
    allaha emanet olun........


    Cevap Yaz
  • Suat Seymen
    Suat Seymen 15.04.2006 - 21:50

    kutluyorum kalemi emeği saygıyla...

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta