ISSIZ VE CAN/ SIZIM
Güneş yer ve gök arasında doğup doğmamakta sancılı
Mavi gökyüzüne sela sesi yükselir
Gri bulutlar pusuda ağlamaklı
Sağnak kanlı yaşlar dökülüyor gecenin simsiyahına
Rüzgârda çırpınan mavi deniz
Kendi halinde eskimiş, sıra, sıra evleri esintisiyle döven yel
Siyaha bürünmüş yasta olan gökyüzünden, keder sağarım sessizce
Yaralı kalbime dua sürerim acısı dinsin, feryadı sussun diye
Ölümü yastığımın altında bilirim, her nefesimde benimle
Karanlığa hapsederim vuslatı şu fani dünya da
Ebediyete götürürüm hasretimi
Yıldızlar sığınır, küsen dolunaya
Gecenin ıssızlığında uyuyan meşum kaderimi uyandırıyor seherin serinliği
Yaz soğu yüzümü kesiyor sabah ezanıyla
Çocukluğumun koşarak, gülerek, şarkılar söyleyerek gittiğim köyümün yolunu ne gariptir ki! büyümüş yaş almış halimle gözyaşı dökerek, düşe kalka yürüyorum
Bir sessizlik sarar benliğimi
Kimsesizlik geçer içimden deler yüreğimi
Ne kadar ıssızım sensiz
Ne kadar sensizim can/ sızım
Kayıt Tarihi : 17.2.2021 09:00:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!