Bak yine soğudu geceler,
Yüreğim kadar ıssız ve buz
Tan yerine kadar üşümekte
Sensiz ve yine sensiz
Gözlerimden kaç yıldız kaydı
Bu soğuk gecelerde
Dilime kaç şarkı takıldı
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Garip bir hüzün var içimde,
Dinmez bir sızı yüreğimde,
Sebepsiz bir hüzün ve
Gözyaşı bıraktın gözlerimde...
Öyle bir yere bıraktın ki tüm bunları,
Hep eksik bir yanım,
Hep eksik yaşıyorum günleri...
Gitmek istiyorum hiç bilmediğim o yerlere,
Güneşten bile uzak sonsuz o gecelere,
Belki de denizden bile uzak o maviliklere,
Kucaklar mısın, o karanlıklarda beni...
Uzak dur düşlerimden!
Canın yanmasın bu gecelerimden,
Tarifsiz acılarla dolu yüreğimden ki,
Acıtmasın hiç bir sözüm seni...
Hep bir sen eksik kaldın hayatımda,
Her şey eksik kaldı senden sonra...
Bilinmez ki...
Kaç güneş gerek bu buzları eritmek için... kaç paket sigara bitirir bu ıssızlığı... kaç sigaranın dumanıyla silinir yaşananlar...
Yoksa yine yüreğimize sığınmak mı tek çaresi...
Ne 'Issız' olsun... Ne de 'Buz' tutsun yolların...
Ömrüne bereket yazan yüreğin...
Nicelerine...
Sevgilerimle...
Yürek yürekle ısınıyor, gayrisi boş, demiş şair.
Kutluyorum, saygıyla
çok güzel şiir kutladım ant 10 puan
Gel de ısınsın gece,
Gel, güneş gibi gir yüreğime
Ruhumun ayazına sıcak bir nefes yükle
Gelişinle kış bitip yaz gelecek. -Nermin SEYRATLI
Bu güzel şiire yüreğimden dökülenleri ekledim Gönül Hanım. Umarım beğenirsiniz. Kutlarım kaleminizi. Issızlığın bitip buzların erimesi dileğiyle, selam ve sevgilerimi gönderiyorum.
Soğuk nasıl sıcacık sevgiyle giderilirse....Yalnızlık da sevdiğiyle giderilir elbette... Çağrışımlar, zaten hep içimizde var olan duyguları depreştirir yalnızca...
Şiirinizi ve sizi kutlarım Gönül Hanım.... Sevgilerimle..........
Bir sıkıntı var içimde
Sokağın tavanı kadar
İçim sığmıyor içime
Sokağın tavanı kadar
Ayrılıklar gelir çatar
Gözüm ufuklara akar
Desen ki beni ne kadar
Sokağın tavanı kadar
Mazlum Çimen' in söz ve müziğini yazdığı ve Edip Akbayram' ın çok güzel seslendirdiği bu güzel şarkı o ünlü şarkı geldi aklıma şiirinizi okurken Gönül öğretmeni...
İşte bazen öyle üşür ki insan: ' sokağın tavanı kadar'...
YÜREK ISSIZ VE BUZ OLUR DA NASIL ÜŞÜMEZ Kİ..?
TUTAR BİRİNİ ÖYLE SEVERSİN Kİ HAK ETMESE DE, YÜREĞİNİN SAHİBİ SAYARSIN KENDİNCE. ÇEKİP GİDER, O YÜREĞİ ISSIZ BIRAKIRSA O YÜREK NASIL ÜŞÜMEZ?...
Ve daha pek çok şeyden üşür ebet..Yalandan, iftiradan, ihanetten ve daha daha nelerden...Kutluyorum içtenlikle ve sevgimle...Nicelerine...
tebrikler yüreğine sağlık
Özlemin kucağında kıvranırken duygular, ağıt yakar gibi gönüle düşmüş vuslat umudu, hüzün bağlatmış yüreğe Gönül Hanım, yürekten kutlarım. Mutluluklar sizinle olsun.
Seven bilir üşüyen bedende geçmeyen bedbaht saatlerin yelkovanından alıp çıkartmak kadar zor olan o boşlugu doldurmanın imkansızlığını.Yaşlayana değil yaşatana yapılan isyanın.Hatta geceyle arkadaş olacak kadar çözümsüz denklemlerle anlık savaşları.Bir bilinmez ile bir bilinç altı kargaşanın yaşanmışlıgına sitem yapmak kadar doğal olduğu o anın.Masum ile mahvedenin yaptığı katliyamın.eseridir ıssız ve sessiz buz olmak....Kaleminize sağlık üstadım.nicelerine.saygılar
Şiirinizi ve sizi kutluyorum Gönül Hanım..Sevgilerimle..
Bu şiir ile ilgili 15 tane yorum bulunmakta