Issız Uzak Bir Ormana Seni Hiç Çağırmadılar

Oğuz Kılıç
105

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Issız Uzak Bir Ormana Seni Hiç Çağırmadılar

Ey tarihin heybetiyle kırbaçlanan çınar
İmparator dergahında şehzade yapraklar var
Zonklayan şakakların balyoz kente ayarlı
Saltanatın kıskandırır koftiden sultanları
heykelsi iskeletin vandallığın sathında
Zebellah cüsselerle toprakları yırtınca
korkunç krallığın bin ülkeden fışkırır

Kaftanlı şehzadeler, şehzade kelleleri
Çürümüş tomurcuğunun hoyrat damarındadır
ah fermansız padişahlar, boşaltılan fetvalar
tanıklığında şeyhülislam fetvaları akar
fokurdayan bataklığında anakondalı urgan
durur ey yüce çınar damarlanan boynunda
suikastler katliamlar soykırım tanıklığında
şahitsin nemrutların ateşten mancınığına
kaç isyancı asıldı kaç yeniçeri kellesi
kurtlarca kemirilen dallarında sallanır?

buna rağmen sultanlığın yıkılsa sarsılırsın
ejderhalar kanatlanır münkir darağaçlarında
münkirlerin, mülhidlerin kılıç şakırtısıyla
çürür kör ejderlerin iskeleti kuytunda
nakkaşların cesetleri kabrine nakşederken
derebeyi leşlerinin akbabalı kanları
yürür dölyataklarına zehirli su yerine

akar paslı kılıçlar gırtlağında suların
şehzade cinnetleri çürür zindanlarında
cüretle başkaldıran şahkulu despotluğuyla
ayaklanıp fışkırdın yüce çınar topraktan
yıkıktır saltanatlar sükunludur şadırvan
virane kaç sultanlık toprağında saklıdır
saba makamında şavkıyan kubbelerse
efkarlanır betonunda münzevi mezarının

iffetin haremağası, azgın kulamparalar
içoğlanı çığlığıyla şehvetlense sathında;
köklerinden şahdamara ağır bir ağrı yürür
yüzülürken derisinden şehzadeler ey çınar!
Payitahttı, dersaadetti, asithane, konstantin
Hangi adla çağrıldın meşveret sarayına?
Hüviyetin minyatürden şahkulunda bir isyan
Sana uzak sana ırak sana sanrı ey ağaç!
demirçelik soykırımın şavkından yaralıyken
imparator bir ormana seni hiç çağırmadılar

taşlaşmış heykellerdir imparator bedenin
zina mezarlığının ziftli tomurcuğunda
testosteron baş harfleri kerhane liselerin
zinakar kılıçlarla çalındıkça şavkına
zıvanadan çıkarken sexomanyak inilti
gövdenin gölgelediği zinanın yokuşunda
nasıl gamlı nasıl aciz nasıl mağlupsün çınar?
yıkılırken saltanat kanar senin köklerin!

mezarlık taşlarına soykırımın girdabı
nakşolurken müntehirdir mihrabında o çıyan
yonttukça damarını zinakar heykeltraş
içinden taşlaşan kaslı heykeller çıkar

Yenildin ey merhamet dilenme artık çınar
mikroplanmış darağcında sadrazam böceklerin
Kulampara kıllarla iğrenç tasaddisi var
imparator şahdamara katliamlar inerken
Mezarında harabattır kefenlenmiş kadavran
Sen depresif metropolde azaplarla çürürken
Kovdu seni yazgından imparator orman ah!
makberi tabutluğun çürüme nöbetinde
Yenildin ey merhamet dilenme artık çınar!
sarsılarak ağlarken tarih denen kuytuda

Issız uzak bir ormana seni hiç çağırmadılar…

Oğuz Kılıç
Kayıt Tarihi : 19.12.2014 18:17:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Oğuz Kılıç