Devrim,gecenin sessizliğinde uyanmasakta silah sesleriyle,bizi geceden alıkoyan her kelime birer ateşiydi isyanın,elimizde yüklü poşetlerde aşımız ile,şişe şişe devirdiğimiz saatlerin akabinde,gürültülü bir otobüsün kapısı açılıverdi önümüzde,penceresi geceye mahrem bu camlarda hiç bişey görmeden hissetmek büyük bir haz ve keyifti,kaptan için önemli değildi kış,tüttürdü yine memleket kokan sigarasından,ısıttı yüreğimizi,açtı bir türkü Ahmet Kaya’dan,yol gidiyordu,Ahmet son ses uğurluyordu mabedimizi,gidiyordu ay,gözlerimiz az sonra kapanıyordu ve biz üçüncü sayfada cinayetlere başımızı yaslıyorduk,kimimiz yürekleri dağlayan aşklara üzülüp göz yumarak vuslata bakıyorduk,ağrıyan sırtımıza biz dahi üzülmüyorduk,alışmıştık bir kere tozlu ekmeklere,sefere çıkmış asker gibi doldurmuştu kesemizi sevdiğimiz,çoğunun yâri,annemiz,hiç olmayanların duaları vardı sırtımızda,kısacası Allah’a emanettik. Varış o ki kirliydi lokmalarımız,şehirden uzak bu diyarlarda hiç kokmayan barutlardan,hiç patlamayan tabancalardan,hiç sönmeden bir ocağın ateşi ve biz duymadan çığlıklarını herşey alın teriydi ve herşey çok güzeldi,tıpkı hiçbir kirli hayal değmemiş Ay gibi...
Adnan ÖnerKayıt Tarihi : 18.5.2022 04:40:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!