Issız Ada da bir akşam

Ani bir bakış, sessiz bir gülüştü beklediğim..
Bir adada sahil boyu yürürken..
Meyhane şarkıları karışıyor kulaklarımda..
Sevdiğim şarkıyı ayırt ederek çömeliyorum kayalıklara..
Bir elimde sigaram..
Bir elimde de eski sevdiliden bir kolye..
Bakarak iç çekiyorum..
Biraz öfke, biraz hüzünlü bir ruh hali..
Dengesiz gülümsemeler ile dinliyorum.
Parmak terliklerim,
uzayan ayak tırnaklarım takılıyor gözlerime..
Gitarımı özlüyor, öfkeme yenik düşüyorum.
Naralar atıyor, isyan ediyorum..
Çözüm olmuyor..
Ardından bir avuç taş topluyor,
birer birer denize atıyorum..
Bazen gözyaşı damlıyor gözlerimden,
silmeme gerek yok..
Lodos kurutuyor zaten..
El ele gelen aşıklara takılıyor gözlerim..
Bir gün bende sizler gibiydim diye düşünüyor,
Abuk subuk şarkılar mrıldanıyorum.
düşünüyorum kendi kendime.
Gözleri bir kediye takılıyor,
yanına gidip kucaklıyorum onu..
O kadar saf ve temiz ki..
Bütün öfkem diniyor başını kaşırken..
Bende bir zamanlar sevgilim yanımda,
ağzım kulaklarımda dolaşırdum..
Yarınların nelere gebe olduğunu bilmeden..
Hayatı hep gündüz gibi görürcesine..
Madalyonun ikinci yüzünü tahmin bile etmeden.
Geride kaldı yaşanılanlar..
Hayatı güzelleştirmek benim elimde
bunu farkettim.
Başkalarının hayatına iç geçirmek değil,
hayatta güzel bakınca
kesinlikle güzel görmek mümkün,
bunu anladım.
Gecenin en duygulu saatleridir
bu saatler..
01:01den sonrası..
Bütün rollerden sıydılmış,
en doğal halimi görüyorum..
Geceyi yaşamak güzeldir..
Kendimi görmek mutlu ediyor beni..
Bu saatlerde aynaya kendim için bakarım.
Saçlarım için değil...
Saat sabaha doğru ilerliyor,
maskeler kapımın yanında dizili..
Sabah evden çıkmak için ayakkabı giyerken,
yine bir tane maske seçiyorum
ayakkabıları çıkarana dek..
Ardından karışıyorum sonsuz kalabalığa...