İSRÂİLİ MUHATAP ALMAK HAKK’A İSYÂNDIR
Asil bildiklerimin meğer mayası çandır
İmiş, İsrâil ile muhatablık isyândır
Yahudinin yanında korkuluklar insândır
Bunların şürekâsı ik’ayaklı şeytândır
ÂLLÂH; Âyeti Kerîme’yle beyân ediyor
Yahudi mü’minlerle aslâ dost olmaz diyor
Moskofla, Çinle, Romanya, İtalyayla, tamam
Siyonist yahudiyle mutabakat, anlamam
Putin çok akıllıdır, olacaktır Müslümân
Çin, İtalyan, Romanyada uyanış hemân
Olacaktır oluyor çünki âhîri zamân
Kıyâmete işâret âşikâra iktimân
Mezellet şerhederken, yahudi piyonları
İslâmbolda katletti yirmi sekiz canları
Otuz sekize karşı Üçyüz seksen bin yetmez
Biliyorum amenna ecel tegâyyür etmez
Yaratan merhameti mayâmıza katarak
Müslümâna şefkâtle yapış demiş muhakkak
Mü’minin müslümana acıması haktır hak
Ey azîz ehli beytim kalkta hâlimize bak
Fiilen mezheplere fitneyi soktu yahud
Nadirâttan müslümân denebilecek mahud
Pavlos; köle görüyor, topyekün insânları
Zevk ile seyrediyor bizden akan kanları
İnşe Âllâh dökülen kanımda boğulacak
Zahmetten sonra rahmetin güneşi doğacak
Bin dokuz yüz yirmi üç, kurduğu kâfîrlerin
Tahtlarına iki bin üçte çıkan erlerin
Emri ilâhi ile ettiği mücâle
Açıktır düşmanlarda feverân, infiâle
Çaresi yok, münkirin vakti inkirâzıdır
Müslümânın azminden Hak teâlâ râzıdır
Ucuz insanlarda pahalı değerler aramayız
Küfre taviz verirsek hedefe varamayız
Hayâsıza şerefi izzeti anlatamam
Edeple mücehhezim edepsize satamam
Üstüme gelen hain, vatansız sürüsüne
Âllâh’ın balyozunu müşrikân virüsünde
Vururum Vallâh billâh canım tende durdukca
İşâreti alırım Dînîm için vurdukça
İslâmda taviz yoktur gayri müslüm her kimse
Her şey Hakkın fermânı Habîb’ten ne dedimse
Bin dokuzyüz kırk sekizde ermeni sağır ibiş
Tanıttırdı ülkeye İsrail adlı çebiş
Malûm; vatanın mihenk taşındaydı kâfirler
Müslümânın hamisi idi şühedâ, pirler
Aynı safta dururdu lânetullâhla, dingiş
Homo’dan kotarılmış bu cehenneme gidiş
Hak Teâlâ Bu Yahudi ehl-i zillet üstüne
Tur dağını kaldırıp gölge yaptı destine
Böyle iken karşı çıkıp yaratanın dostuna
Müttekifleri şeytanın ram oldular kastına
Yâ Mûsâ Haktan bize yiyecek iste derdi
Âllâh; Kudret helvası, Bıldırcın eti verdi
Bunlar Soğan, sarımsak, pırasayı istedi
Mûsâ; gidin pazara, bunlar orada dedi
HAKK’ TEÂLÂ kırk sene sina çölüne serdi
Münâfıklıklarını kâinâta gösterdi
Ben Habibin ümmeti olduğum halde nasıl?
Olabilirim Lânetlenen kavmle muttasıl?
Olacakmışım; Nasıl? Allah için söyleyin
Olur diyor iseniz, bin lâdiniyiz deyin
Açıktır emri çünki; ilâhi Habîbî’nin
Benzemek istediğiyle haşrolacak cenin
Bu üç buçuk lânetli devlet diye telâffûz
Etmek Allâh’a isyândır çünki yahudi soysuz
Dinlerine girmezisen sana düşmandır bunlar
Modelleri aksak Timur, Cengiz handır, Moğollar
Mûsâ’nın, Dâvûd’un, ne Meryem oğlu Îsâ’nın
Emrine karşı durup çarmıhlara asanın
iki yüz peygamberi yarım günde kesenin
Arkasından da dört yüz evliyâya basanın
Varlığını kabûl mü? Dînî islâmın emri?
Hayır Allâh korusun, vur kafasına demri
Çünki; taşlar diyecek, arkamda Yahudi var
Gelde öldür Müslüman; açıktır hakîkâtlar
Onlara büyük şeref mü’min ayağı öpmek
İçtiği su mü’minin malı, yediği ekmek
Âşık İSLÂMİ; kahyâsı değil hiç kimsenin
Vacip elini tutmak, yanlış dalı kesenin
Dalı kestiği anda cehenneme gidecek
Müslüman; emri ma’ruf, nehyi münker edecek
Kayıt Tarihi : 22.8.2016 16:28:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!