İsra
İsra suresi dörtten yediye tam bilimsel
İsrail halkından söz etmektedir tarihsel
Söz etmektedir iki büyük felaketinden
Gerçeği görür tarihi doğru bilebilen
İlki milattan önce beş yüz seksen yedi de
Babil kralı Kudüs'ü işgal ettiğinde
Babil Kralıdır o vakit Nabukadnezar
Davud ailesinin yurdunu işgal eder
Davud soyunun'sa son varisi Sidikya'dır
Gördüğü zulümler dayanılır cins değildir
Çocukları gözlerinin önünde öldürülür
Sonra Sidikya'nın gözleri de kör edilir
Tahta çıkmak Davut soyuna yasak edilir
Halkı Mısır ve Babil'e sürgün gönderilir
Sebep her şeyin sahibi İsraillilerdir
Güya İsrailliler Rabbin evlatlarıdır
Diğer tüm insanlar onların hizmetkarıdır
Bu batıl inanışa böylece son verilir
Daha sonra Babil ve Mısır'ı Persler alır
Sürgün edilenler vatanına gönderilir
İkinci'sinde Roma felaketi getirir
Onlardan İsayı öldürmeleri istenir
Yahudiler isteneni yerine getirir
Tüm saray ve mabetler yine de yok edilir
İsayı öldürmeyi iyice düşünmüşler
Var olan yasaları iyi incelemişler
Ağaçlara asılanlar lanetli imişler
İsayı lanetli diye çarmıha gerdiler
Çarmıha gerildi ama o lanetli değil
Onun ölmesi lanetliliğine kanıt değil
Düşünceleri yaşar beden önemli değil
Gerçek lanetli öldürenlerdir İsa değil
Bilime devam ayet otuz beş otuz altı
Bilim demek gerçektir bilim gerçeğin adı
Bilime şahitlik eder akıl kulak göz
Doğru olmaz tanık olmadıkları tek söz
Ölçerken dost doğru teraziler kullanın
Ölçtüğünüz şeyleri ise tas tamam ölçün
Ölçerken akıl bilim ve vicdandan şaşmayın
Gerçeği ararken arzunuza yaklaşmayın
Allah hın Kanunlarında değişiklik olmaz
Kanunları hep geçerlidir hükmü hiç kalkmaz
Bu hususlar bilimseldir tutarsızlık olmaz
Ayet yetmiş yedi ispattır kuşku taşımaz
Kuran'ı çeşit çeşit misallerle anlattık
Anlatırken de gücümüzü boşa tükettik
Gerçeği çok az insana kabul ettirdik
Çoğu inkar etti seksen dokuzda belirttik
Zamanla anlayanların sayısı azaldı
Bu günlerde anlayacak pek insan kalmadı
Ayet yüz altı da der ki kolay anlatılmaz
O hızlı okunmakla anlaşılıp kavranmaz
Dura dura okumayan okumuş sayılmaz
Gerçek eğitim şart yoksa dursa da anlamaz
Seksen sekizdeki sözünden büyük söz olmaz
Derki Kuran'ın eşi benzeri yazılamaz
Tüm insanlar bir araya gelse başaramaz
Böyle bir şeyi Rab den başkası gönderemez
Aynı şeydir Kuran'la bilimin dediği
Değişmeyen tek şey Allah ile kanunları
Kanıttır Fatır kırk üçle İsra yetmiş yedi
Değişmediğini söyler değişmezin dili
Ayet elli beşte ise inanca değindik
Zebur denen kutsalı Davud'a verdik dedik
Zebur şiirsel öğüttür onu belirtmedik
Başka mezmurları yazanlardan söz etmedik
Asaf Musa Davud oğlu Süleyman demedik
Zebur'da onların da sözü var bildirmedik
Şimdi bambaşka bir dönüm noktasına geldik
En büyük sırları şu dört ayete gizledik
Yetmiş üçten yetmiş altıya dek sıraladık
Gerçek müminlere onları apaçık ettik
Allah ayrıcalık tanımıyor kanıtladık
Muhammed peygamberliğinden emin değildi
Peygamber olduğunu sadece hissederdi
Yüksek insandı onlardan eksikliği yoktu
Onun sözleri gerçek yaşamın sırlarıydı
O yasaların akıldan başka yok ölçeği
Güneşe gidip de kimse tutamaz metreyi
Newton ölçerken hareket eden gezegeni
Muhammed ölçerdi hareket eden sözleri
En kesin yasaların neyse kesin kanıtı
Muhammed'in öyle kesindir peygamberliği
Müşrikler istedi onları dinlemesini
O takdirde onu dost edineceklerini
Rabbe isnat et bizim yalan sözlerimizi
İnananlara deki bu Allah'ın sözleri
Onu saptıracaklardı sebatkâr kılmasak
O takdirde onlardan olurdu kalmazdı fark
Ölümle hayatın yükü gelirdi artarak
Bulamazdı kendini dertlerden kurtaracak
Uysaydı ona dünyayı dar edecklerdi
Kendilerine de aynını yapacaklardı
Müşrikleri dinler mi Allah ile konuşan
Gece gündüz Cebrail ile Rab'den söz alan
Ellinci sure iken İsra göklerden inen
Kuşku duyar mı ceprail'i Tanrı'yı gören
Göklerden değil Kuran gelmiştir iç dünyadan
Göklerden gelse olurdu onu başka gören
Maddi dünyada yoktur gerçeği engelleyen
Öyle bir şey olsa çoktan yok olmuştu Kuran
Rabbin olmadığı yere gitmiş mi Muhammed
Bilirim Rabbin olmadığı yer olmaz elbet
Cebrail nasıl Rabden alıp getirir ayet
Aralarında mesafe mi var onu belirt
Ayet on dörtteki sır en büyüğüdür sırların
Yeter insana hesap soran nefsi insanın
En sorulmayacak soruları soar Kuran
Yok sorusuna kendinden başka cevap veren
Odur mucize olduğunu iddia eden
Yine odur iddiasını ispat eden
O günden bu güne odur kendini savunan
Var mı Kuran'ı savunan bendim diyebilen
Kayıt Tarihi : 6.4.2013 03:14:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Yunus Öztürk 1](https://www.antoloji.com/i/siir/2013/04/06/isra-7.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!