İspata yeltenmem Rabbimi,
Haşa!
Aşmam bilirim haddimi.
Hüda'nın Uluhiyetini değil amaç,
Amaç acizin göstermektir aczini.
Bak hele ispat ister, kıt akıllı, zavallı!
Bugün seviştim, yürüyüşe katıldım sonra
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Devamını Oku
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
HER MISRASINDA BÜYÜK ANLAM,HER KITANIN BÜTÜNÜNDE GERÇEĞİ TASTİKLEYEN İNCE ANLATIM..
GÖZLE GÖRÜNMEYEN MANEVİ GERÇEKLERİ İNCEDEN İNCEYE NAKŞEDİŞ...
TEBRİK
kaleminiz susmasın sayın şair önce insanlar kendilerine baksınlar nasıl bir yaratılış ondan sonra inkar etsinler
Dehri,,adında biri,İmamı azam hazretlerine bir kaç soru sorar,
_Allah ne tarafa yönelmiştir? Bu soruy karşılık İmam-ı Azam:
_Bir mum yakınca onun ışığı ne tarafa yönelir? dedi.
Dehri:
_Her tarafa yayılır. Cevabını verdi. Buna karşılık İmam-ı Azam:
_Mecazi bir mum ışığı her tarafı kaplar da göklerin ve yerin nuru olan Allah Teala her tarafı kaplamaz mı? Bunun doğruluğu güneşten daha açıktır, dedi.
Dehri üçüncü sorusunu şöyle sordu: Var olan her şeyin bir mekana ihtiyacı vardır. Buna göre Allah nerededir? Bunun üzerine İmam Azam bir kase içinde süt getirerek:
_Bu sütün içinde yağ var mıdır? dedi. Dehri:
_Evet vardır. Cevabını verince İmam Azam:
_Yağ bu sütün neresindedir? diye sordu. Dehri:
_Süt içinde belli bir yeri yoktur. Sütün her tarafında yağ vardır, dedi. Dehri'nin bu cevabı karşısında İmam Azam:
_Fani ve zail (yok olucu) olan bir varlığın belli bir mekanı olmuyor da, Allah Teala için nasıl bir mekan tasavvur edebilirsiniz? Allah Teala vardır ve O'nun varlığı her yeri kaplamıştır, dedi.
Bundan sonra Dehri dördüncü sorusunu şöyle sordu:
_Rabbin şimdi ne işle meşkuldür? İmam Azam:
_Sen bir kaç soru sordun, ben ise cevap verdim. Soru soranın yüksekte, cevap verenin aşağıda olması yakışmaz. Sen inde minbere ben çıkayım, dedi. Bu söz üzerine Dehri minberden aşağıya inip yerine İmam Azam minbere çıktı ve:
_Benim Rabbim, senin gibi bir kafiri minber üzerinde layık görmeyip aşağıya indirmekte ve benim gibi bir müslümanı minber üstüne çıkartmaktadır, vecabını verince Dehri cevap veremez duruma geldi ve pes etti.,,,
bu şiirinizi okuyunca bunu hatırlattı bana,sizinle paylaşmak istedim,kutluyorum selam ve dua ile,
en büyük ispat.. kendisi değil mi insanın? başarılı bir çalışma ..tebrik ederim..saygılarımla.
yüreğinize sağlık ustadım
Alemler O'nu zikreder ,Ademler nerede.........?
kutlarım......
insanoğlu böyle değilmidir. İllaki delil ister. İşte şairimde İspatı... Müthiş dizeler, Muhteşem şiir, Ders niteliğindeki anlamlı şiirinizi duygulanarak okudum. Yüreğinize sağlık Üstat. Saygılarımla
Bak hele! (Yine de inanmaz)
İspat ister,
Kıt akıllı, zavallı.
Kendince der;
Görmediği işe insan inanmamalı.
Görsende görmesende gören var.Büyük beyeniyle okunacak,ders mahiyetinde bir şiir.Teşekkürler size...
Öyle bir düzen,
Bir nizam ki, intizam.
Göremiyorsan bunu,
Yok sende akıl izan.
Leş gibi müteaffin,
Edna, basit ve habissin.
Her gün yerin bir batak.
Kör sıçan gibisin.
Eşeledikçe;
Kendi başına atarsın toprak.
Evet üstad, kim ne yaparsa kendine yapıyor.Mevla ispata asla muhtaç değil, O'na muhtaç olan bizleriz.Saygılarımla...
Çalışmanızı çok beğendim,ince bir konudaki hassasiyetinizi de kutluyorum,selamlarımla
Bu şiir ile ilgili 10 tane yorum bulunmakta