Demirden sağnaklar altında uyur sevdiğim
göğsünde hazin ayak izleri eski Şubatların
onu yaralar kıpırdatıyor
ve o sertelmektedir yaralardan
kasıklarına boşalmaktadır nal sesleri
saçları bukleli bir çocuğu öperek uyandıran
İniyorum kulelerinden katil
iniyorum maktul minarelerden
taraçadan, bahçeden
ilk tanıyı bulanların indikleri her yerden
ilk tanıyı bulandıran bir vaşakla birlikte
değdikçe ayaklarım merdiven alçalıyor
Karanlık sözler yazıyorum hayatım hakkında.
Aşklarım, inançlarım işgal altındadır
tabutumun üstünde zar atıyorlar
cebimdeki adreslerden umut kalmamıştır
toprağa sokulduğum zaman çapa vuran adamlar
denize yaklaşınca kumlar ve çakıl taşları
Nazlan
Sitem et
Kırıl bana
Beni geç vakit
Tek başıma suya yolla
bahçede yüzünü öteye çevir
Sana durlanmış kelimeler getireceğim
pörsümüş bir dünyayı kahreden kelimeler
kelimeler, bazısı tüyden bazısı demir
seni çünkü dik tutacak bilirim
kabzenin, çekicin ve divitin
tutulduğu yerden parlayan şiir.
Edip Cansever için
Kadını bir gürültüye sapladılar.
Evler tıkırtıydı, tıkırtıydı, tıkırtı
kahkahamın düşürdüğü çiçekleri bulamadılar
fırtınalı bir geceydi çünkü bulamadılar
Dinleyin ey vakti duymak doruğuna varanlar
Falları grafiklerde bakılanlar siz de işitin..
Külden martı doğuran odalıklar
Ve kahyalar
Kara pıhtılarıyla damgalanmış veznelerde dili
Şehvetsiz çilingirler, yaltak çerçiler
Dudaklarından kalkarken boynun kurcalar beni
bir yanımı kara çıbanlara saldılar,ıslak
bir yanım hiç ayrılmamıştır,gümeçlerde saklıdır
ondan ki nefret içinde omzunu okşuyorum
ama bana şimdi gerçekten zor gelen şey
bir grevin çocuklara kazınmış izlerini hatırlamak
Bir şehrin urgan satılan çarşıları kenevir
kandil geceleri bir şehrin buhur kokmuyorsa
yağmurdan sonra sokaklar ortadan kalkmıyorsa
o şehirden öcalmanın vakti gelmiş demektir
Duygular paketlenmiş, tecime elverişli
Bak, ölüm güzü kiskaniyor
simdi issizdir onun sevimli kedisi
ve herkes onun el degmedik yerleri oldugunu saniyor.
uzayor defterine ugrayan kan lekesi
senin kuslarin olurdu mevsimi yolculuklara çagiran
1968’de yazdığı aynı adam şiirinde; “gözlerim nemli değil, gözlerim namlu.” diyen ismet özel, 1970’de yazdığı mazot şiirinde; “dikkat et hiçbir şey ıslatmasın namluları.” diyor. ağlatma beni demenin şaircesi.
' Kısa pantolon Paslı çakı Dizde kabuk kalmış yara, Kısa çakı Paslı pantolon Gözde yar ...
ben neden ismet özelin şiirlerini anlayamıyorum
Ben ismet ozerin Türkiye yi temin edecek bir şair kişiliğinin olduğunu düşünmüyorum. En azından küçük bir kesimi temsil ediyor. Ama hele hele İslam i bir düşünür vs şair olduğunu hiç düşünmüyorum. Bence halen arayışlarda. Belkide bazen ne dediğini bilmiyor. Laf kalabalıkları fena değil kulağa hoş g ...