Boşuna aldanıp bakma yoluma
Diyormuşun gibi davranıyorsun
Sonra kaş altından bakıpta bana
Çıkıp gelse diye kıvranıyorsun.
Geç oradan ey serseri
Oyuncağın değilim ben
Sanııyorsun beni deli
Oyuncağın değilim ben.
Elciler var idi ırgat başında
Emzikli bebekler anne döşünde
Daha tan atmadan her kes işinde
Hepimiz bir yana koşardık gardaş.
Elli yıl önceki bizim halimiz
Anlatmaya aciz kalır dilimiz
Sevgiydi, neşeydi canlı gülümüz
Kokusunu duyar idik o zaman
**
Tuman idi pantolonun kısası
Gezdim Düziçini, sabun çayını
Seyreyledim Karacoğlan köyünü
Yedim sıkmasını, içtim çayını
Memleketin orasıymış ozanım.
***
Bülbüller sıçrayıp öter kayada
Memleketi dolaştım diyar diyar yıllarca
Etkileyen olmadı senin gibi beni hiç
Leyla oldun, şirin oldun esir ettin kendine
İstemsiz hareketler zuhur eyledi inan
Hangi taşa vurayım bilmiyorken başımı
Trafikler tüm yolları kestiler
Yüksek yüksek cezaları bastılar
Bağlandı araçlar artık sustular
Sayın valim duysa bizi ne olur
İnşaallah bu derde bir çare bulur
***
Duymuyon mu?
Uyuyormu adamların
Terkediyor insanlarım
Göçtü boşaldı damlarım
kırmıtlıyı duymuyon mu?
Hiç sormayın bana Osmaniyeyi
Şehirler içinde gül Osmaniyem
Toroslardan gelir rüzgarı, yeli
Farklı, farklı desen, dil Osmaniyem.
***
Uyandırmayın beni yattığım şu uykudan
Uykudayken koyulmuş giderim yolculuğa
Hangi diken, hangi taş engel olur bilmeden
İki çatallı yolun varmadım kavşağına
**
Beyaz bir elbiseye büründürmüşler beni
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!