İsmaili Rubailer Şiiri - İsmail Hakkı Aydın

İsmail Hakkı Aydın
56

ŞİİR


7

TAKİPÇİ

İsmaili Rubailer

MÜNZEVÎ RUBÂÎLER

Hayyam'a nisbetimdir, mısralar, hercailer.
"Kayıp Yazma" peşinde, Sabbahī Fedâī ler.
Bir Beyin Cerrahının kaleminden dökülen,
Hislerine tercüman, münzevī rubâī ler.

VUSLAT GÜNÜ

Bu gün vuslat günüdür, bülbüller, güller sermest.
Hânende rakkâseler, mızraplar, teller sermest.
Kuşatır ruhumuzu, bin bir rengiyle zaman.
Coşar bütün arzular, yağmurlar, seller sermest.

BİR GARİP FERMAN

Sevdim seni Yâr diye, mecnunlar pişman düştü.
Avnī 'ler, Muhibbī 'ler, Leylâ'lar hicran düştü.
Şakıyan bülbüllerin, sükûtuna vesī le,
Evrak-ı Perī şana bir garib ferman düştü.

YÂRDAN EMÂRE

Kıvır kıvır kâküller, ermiş hâleli gözler.
Yar'dan emare diye, gönül hep seni özler.
Ne büyük hazī neymiş, bitmek tükenmek bilmez,
Hikmet ve mânâ dolu, tefsire muhtaç sözler.

SAHİLDE PERÎŞÂN

Gözüm sana hasretle, kanlı yaşla giryândır.
Arş-ı Âlâda mahfuz, bu Aşk âyân beyândır.
Umutlarım mıhlanmış, enginde kızıl ufka,
Bu gönül Seni bekler, sahilde perī şandır.

SEN GELİNCE

Bir cemre gibi düştün, Gök Kubbeden hülyâma.
Silinip gitti her şey, sen girince rûyâma,
Gözlerinden hâreler, billûr olup saçıldı,
Nisan yağmurlarıyla, Sen gelince Dünyâma.

BAK NASIL RÛYÂ BİTER

Bir mürşī de bende ol, bak nasıl hülyâ biter.
Gir mânâ iklimine, bak nasıl dünya biter.
Hakī kat sofrasında, can veren pervanenin,
Sırrına erdiğinde, bak nasıl rûyâ biter.

MEŞKHANEMİZ

Âlemin dilindeki aşkhanemiz var bizim.
Hikmetli çile için, gamhanemiz var bizim.
Dehrin gâilesinden munfasıl ve muntazır,
İsmini zikre sezâ, meşkhanemiz var bizim.

GECENİN EFSÛNU

Bir ses gelir gecenin efsûnundan ansızın.
İksir olur, nûr olur, diner rûhunda sızın.
Kanatlanır uçarsın, iklimler Âlemine,
Aşarsın hayalini, bîgânenin, gamsızın

İsmail Hakkı Aydın
Kayıt Tarihi : 3.11.2012 20:26:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

İsmail Hakkı Aydın