İsmail Toptaş Şiirleri - Şair İsmail Toptaş

0

TAKİPÇİ

İsmail Toptaş

I-Yusuf….
Denize vuran dalgaların sesini bile kimsenin duy(a) madığı Burdur’un şehir merkezinden uzak ve ıssız bir yer… Issız ama etkileyici… Sessiz ama güzel… Kimsenin yaşamadığı ama yaşan(ıl) acak bir yer… Denize yakın ve manzarasının çok hoş olduğu bu yerde neden kimse yaşamıyor diye düşündü… Birkaç dakikalığına geçmişine daldı. Kafasındaki sorulardan ve geçmişini hayal ederek bir şeyler düşündüğü muhakkak. Ve o an kararını verdi burada yaşamaya. Bunun için de yapması gereken şeyler vardı: içinde yaşanacak ahşap bir ev ve bu evde hayatını idame ettirebilmek için gereken diğer şeyler…
Ama bir evde olan birçok şey bu evde olmamalıydı ve olmayacaktı diye düşündü. Televizyon olmamalı…! İnternet olmamalı…! Gazete vb. iletişim araçları olmamalıydı. Bir an fark etti cebindeki telefonu. Bunu da yanında bulundurmamalıydı ama nedensizce bunu yapamadı…Sadece o kalacaktı ama kimseyle görüşmek veya konuşmak için değil…Konuşmak için kullanıldığını bile bile cep telefonunu arayan değil de aranan olmak için bırakmadı belki de…Kimseyle konuşmak istemiyordu ama telefonu bırakmıyordu. Hayatı çelişkilerle geçen birin çelişkisiydi bu durum elbette ……
Ve tabi bu evde bulunmasını istediği, vazgeçemediği elinden bırakmak istemeyeceği eşyaları da olacaktı. Bu kaçış ve uzaklaşma öncesinde yanına aldığı çok sevdiği eşyaları.. Kalemleri, boyaları, paletleri ve şövalesi….
Yusuf idi adı…..
İnsanların bitmek bilmeyen hırslarından mı,anlayışsız olmalarından mı içlerinde bir an bile olmak istememesine ne sebep oldu ki bu uzaklaşmaya….?

Devamını Oku