Bazen anlata bilmek için,
Susmak gerekir.
Ne kadar susulacaksa o kadar.
Yalnız yüreğimle konuşurum,
Kimseler duymasın diye.
Sustum ne kadar susulacaksa.
Baharın müjdecileri, sarmış her bir yanı.
Gökyüzü masmavi,gözlerinin derinliklerinde.
Güneşin gülücükleri gamzelerinde
Güller tomurcuklanmış,bülbüle kendi cilvesinde.
Tabiat ana coşmuş,selam veriyor.
Kış uykunuz yeter,ben geldim diye.
Hani hatırlar mısın bilmem Eğri Köprünün üstünü?
Kızılırmağın kıp kızıl suyunu,o coşkun akışını.
Hatırlar mısın deli martın deli fırtınasını?
Bir sen,bir ben; elimde kadehsiz şişem,
Tutturmuşum sevdaların en güzel şarkılarını,
Senin ezgini gönül!
Heey,damarımda akan kanın deliliğinde,
Gece,gündüz demeden coşmuşum.
Sanki tığ gibi delikanlı,içmişte sarhoşum,
Yalpalamadan.
Kıpır kıpır yerinde duramayan.
Başında kavak yellerinin estiği vurdum duymaz.
Bir güzel gördüm ahumu dilber,
Salınmış geziyor pervası yok.
Şakıyor şeyda bülbüller gibi,
Susturmaya hele mecalimde yok.
Bir güzel ki bilsen saçlar sırmalı,
Korkularım var tüm sessizliklerimde.
Kafamda oynaşan sinsi canavarlar,
Beynimi kemiriyor tüm çirkinlikleri ile.
Tepemden aşağı inen sağnak yağmurun.
Suratıma kamçı gibi değmesine aldırmadan.
Adımlarımdaki tembelliğe kızmadan.
Aşık oldum ben felek bir güzele.
Dağda,çölde gezen mecnuna döndüm.
İçimde yangınlar,kor gibi ataşle.
Aslı peşinde gezen kereme döndüm.
Yumsam gözümü hayali gelir yanıma.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!