Ay düşerken geceye
Güneş gülümserken gündüze
Seni düşünen biri var
Kar yağarken pare pare
Zemheri bir gecede
Çok aradım seni
Seher vaktinin bereketinde
Ötüşen bülbüllerin namesinde
İpil ipil yağan yağmurun ahenginde
Çok aradım seni
Ey Kudüs
Hüzünlü bakma bana öyle
Deşme yaramı
Vurma hatamı yüzüme
Utanıyorum
Bir şelalenin gözyaşları çiselerken ruhuma
Ellerimi açıp haykırmak isterim
Sevda yüklü ıssız koyaklara
Cümleler susar, rüzgârlar durur
Bir nur yükselir yansır geceye
Ayın geceye olan tutkusu
O mücella çehrene hasretindendir
Burcu burcu esen rüzgarlar
Gülşen’inde açan çiçeklerdendir
Mazinin acısıyla çalan notalar
Ayrılık acısıyla inleyen gönüllerdendir
Hani bazen hüzün dalgaları vurur
Usul usul gönlünün kıyısına
Hani bazen sanki tüm dünya
İnsanın üstüne üstüne gelir ya
Hani bazen tüm aksilikler gelir peş peşe
Sızı sessiz bir çığlık olur içinde
Hazan mevsimi geldi çattı yine
Günler yokluğunda ağlamaklı sanki
Bu yük ağır geliyor bu sineye
Toprak ekilen kederle çatlıyor sanki
Ciğer yandı gönül naçar oldu
Hırs canavarı insanlığı sarmış
Mutluluk hüzün denizinde boğuluyor
İncelik figanın kalesinde kalmış
Acı sazın teline vuruyor
Gamda olan türküsünü söylüyor
Nerede bulursun şimdi esen meltemleri
Ne mevsimlerden bahar
Ne de dünyamda sevinç var
Esip gürleyemem rüzgar değilim
Efganında kaybolmuşum
Aşkınla vurulunca yaralı ceylan gibiyim
Lütfet cemalin efendim
Mazinin puslu göz gözlerindeyim
Arıyorum bir sevda koyağında kendimi
Bir ses yükseliyor çağa sanki
Durum ey canlar bu gidiş nereye
Bu gidişin sonu mesut biter mi ?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!