Yine hasret! Ayrı geçen yıllar var sözümde,
Seni sevmekten hiç geçmedim, özledim anne.
Öksüzlük tokat gibi iz bırakmış yüzümde,
Seni konuşmaktan yılmadım, özledim anne...
08.05.2010-Ankara
Türk’üm varlığım fedadır Türk’e,
Dünyalar kurban olsun bu yüce ırka.
Kalemim silahtır, sendikam hırka,
Ölüm olsa dönme Türklük yolundan…
Hayat gayem ile ışık veren fer,
Ben seni bırakıp şaşar giderim,
Beni garip koyup gitme be namaz!
Üstümden yenini soyar giderim,
Sen sıyrılıp benden gitme be namaz!
Gafil olup, ben nefsime uyarım,
Bilin hiçbir yerde tek kum tanesi,
Verecek toprak yok, kayıt düşülsün…
Çok yandı milletin, yandı sinesi,
Yeter artık! Dağ, taş sınır aşılsın…
Ramazandayız, oruç nefisler,
Ben tarihi yazan Türk’üm,
Aleme nizam Türk’üm…
Milletler kavgasında
Kaderler çizen Türk’üm…
Üç kıtada gezen Türk’üm,
Köyün her taşında hakkı var idi,
Mahmatlı bilemedi,nurlu sır idi…
İşi gücü Allah! Garip kul idi,
Hak ipinden tutmuş el Kezo Dayı…
Yanık sesiyle İlahiler söylerdi,
Soykırım
Türk’üm! Asırların harı var bende,
Merhamet duygumun karı var bende,
“Kadın çocuk masumdur” arı var bende,
Hangi asırda kimi kırmışım ben,
Anneye Beyan
Ben bu kavgada bayrak olurken,
Rüzgârı var mıdır? Sormadım anne…
Güneş kaybolup ta zaman dururken,
Aydınlığa kafa yormadım anne…
Çare
Vatansever çileli,kavgasında hep yalnız,
Yiğitlere hasret Türk,atılgan olmalıyız…
Bizden görev bekliyor,Türk yurdu vatanımız,
Binlerce yıllık ruhu yeniden bulmalıyız…
Ne yeminler ettik biz,
Ey talip!
Sen bilir misin?
Meydanlarda
Hacı bayramda,
Arkadaş uğurlamalarında.
Elbette O'nsuz hayat olmaz. Çünkü O tek yaratandır, O hayattır, hayatı verendir. Hayattan hayatı vereni çekip çıkarmak mümkün müdür? Bu ruhun bedenden ayrılması olur ki, hayat biz isek eğer, O şahdamarımızdan daha yakındır.
Resule ümmetlik, Hak'ka kulluğum,
İmanım, sevdamdır benim yolluğu ...