İsmail abimiz, gür kaşlı ve yakışıklı
Karşımda duruyor o muzip bakışıyla
Kırk küsur yıl öğretmenlik yaptı
Öğrencileri hep ona, deyim yerindeyse taptı
Her an neşeli ve espirili, herkesi güldüren
Gürel ablamız sevgili eşidir, hep anlayışlı
Ona hizmet eden, vazolarına çiçekler deren
Her şey yerli yerinde; havuz başında servi
Bir dolap gıcırdıyor uzaklarda durmadan
Eşya fışkırmış gibi tılsımlı bir uykudan,
Sarmaşıklar ve böcek sesleri sarmış evi.
Her şey yerli yerinde; masa, sürahi, bardak,
Devamını Oku
Bir dolap gıcırdıyor uzaklarda durmadan
Eşya fışkırmış gibi tılsımlı bir uykudan,
Sarmaşıklar ve böcek sesleri sarmış evi.
Her şey yerli yerinde; masa, sürahi, bardak,
Erden Aziz hocamiz niye siir yazmis ki, mektup yazip dogrudan postalasaydi daha iyi ederdi.
Okul mudurumuzdu safaktepe ortaokulunda, hic unutamadigim bir ogretmendi. Ne ogretti derseniz; egitim sistemimizin ne kadar rezalet oldugunu. Sacimi iki parmagiyla tutabildigi icin beni oyle bir dovmustu ki, o gunden beri okuldan da nefret ederim, o egitim sisteminden de. Sevgili (!) esini de hatirliyorum, resim ogretmenimizdi, uzun iki tirnagiyla delik acardi kulaklarimizda. Gene de kocasindan insafliydi. Yuzunun ortasina yumruk yiyen cocugun umurunda olmazdi kulagindaki tirmak yarasi. İsmail Hakki Kaytanli cok uzulmustur TED kolejinde; dovemedigi icin zengin cocuklarini ama cok merak ediyorum, ne ogretti onlara?
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta