Kaç karanlık öfkelerle sarıldım sana,
Deniz dibindeki mercan adaları,
Yerin üstündeki ayak izlerim kadar varlığım,
Sana susayacak kadar oruca hasretim.
Loş odada, bir örümcek ile başıboş kalmalar,
Uzak diyarları bekleyen yalnız bir gardiyandım ben.
Kimseler gelmezdi, uğramazdı.
Ulaşabileceğim tek çoğulluk sevgimdi,
içimde gizlediğim ve senden miras kalan sevgim.
Hep yalnızlıklar romanı yazardık.
Yazardık da okuyan olmaz dı.
Gel
Kaldığın yerden, yıktığın yerden tekrar başla ve gel
Gelirken
Yıkma..
Arkadaş gibi
Anne gibi, baba gibi gel
Hayat umut oldu, sen yoktun,
Hayat acı oldu gene yoksun,
Tanımsız yüz olma lütfen,
Uzaktın,
Şimdi en olmadık yerde
Biliyorum çırpınışlarını,
Bu şehir beni almıştır, canımın en karanlığında
Düştüğümde derinlere, beraber ağlayıp
Bir ip olmuş, çekmiş almıştır beni
Yorgun ellerin emanetini onla tatmak,
Onunla yaşamak içindir bütün savaşım.
Ve bütün savaşlardan galip çıkmışımdır.
Bakan pir bakan, yatan hep yatar dünyamda
Satan pek satar da kalkan hiç oturamaz
Taş atan çok olurda yaşa yatan aldırmaz
Beni bilen nicedir de, niceyi bilen olmaz
Gören ikidir kalansa bir, gören kadar kalanda bilir
Seven derindir de söylesem midir
Sallayan birileri olurdu her zaman,
çocuk bu durmak istemez hiç derlerdi de;
insan binmeye görsün, inesi gelmiyormuş.
O parkın,
yıllardır içinde yalnız dolaştığım,
çimenlerini ezdiğim,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!