Sisli bir yağmur ardı;
Paslı bir sonbahardan sonra
Sürgünden geriye kalansın bana
Okyanusta bir yıldız
Belki çakıl, belki bir taş
Bir buğulu camın aksi…
Sen Hâlâ Altı Yaşındasın
Sen altı yaşındaydın...
Ben yedi...
Saçların örgülüydü o zaman
Gözlerin çakmak çakmak
güneşin batışı gözlerin...
saçların bir meltem esintisi.
sensizlik cehennemin kendisi
ve senden haber alamamak kör bir çukur...
halin nice?
gözlerin sevincin mi kederin mi müjdeleyicisi?
Tut Beni Ey Oruç
tut beni ey oruç!
bırakma sakın,
yardan yara aldım
yarın başındayım...
UZAK
Çoruh’ta bir asma köprü,
Sallanır geçmeme izin vermez.
Yüreğim buruk…
Bir çınar altı...
Bir yağmur sonrası...
İnsanlar tavla oynarken
Ve konuşurken küfürlü,
Avazı çıktığı kadar bağırırken bir deli
Müşterinin biri biletsiz,
sensiz onbeş gün...
sanki bir asır.
sanki bir ömür...
ebedi sürecek bir işkence
bir yokoluş manzumesi...
bir tutukluluk hali...
PERİKIZI
Bir peri kızı gördüm rüyamda,
Dün gece yanımda,
Bu gün uzakta olan...
Nisan yağmuru gibi
Ey akşamlar!
Ahmet Haşim mi düşünür sizi yalnızca,
Yok mu sanıyorsunuz sizle efkarlanan başka biri
Sükut-u hayale uğrayıp,
Derdini karanlığa döken sevgili.
Olsun, bırakın beni, ben böyle mutsuzum
Gülüp eğlenmeyim çevremde
Boşuna davet etmeyin beni
Düğünlere, şölenlere, yortulara...
boş verin beni, ben böyle gerçekten mutsuzum...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!