“asırların yalnızlığı”,
“kuzu sessizliği” ve kurşun karası,
hayatın çok bilinmeyenli denklemi…
Beyin fırtınalarına,
ve 657’ye tutsak şairlikler.
Hüznü süzdüm yine kirpiklerimde,
Geceye sevdalı göz kapaklarım.
Sen de varsın artık yitiklerimde
Dipsizleşti mi ne yün yataklarım
Sükût limanında demirledi dil
Bozkırda şakıyor yanık bir bozlak
Yelesin atıyor ürkek bir kısrak
Vınlıyor havada vahşi bir mızrak
Dur hele gönlüm dur, zaman o değil
Bir yetim başı okşayan el gibi yumuşak ve merhametli sesin
Efkâr gönlün, en davetsiz yaveri.
Çare sensin, ben burada sensizim.
Ummansın sen, kaplamışsın her yeri.
Hayat sensin, ben hayatta sensizim.
Bugün yine bir garibim, ağladım,
Ben günahkâr, hem asi bir kul idim
Nice yıllar hep nefsimi dinledim.
Köle gibi ne dediyse yapmıştım
Elim ile ben kendimi yakmıştım.
Zamanın akrebine binmişim
Habire biçer yelkovan gövdemi
Zamansızlık diyarından inmişim
Sılasına, ruhumun özlemi.
Saat fısıldıyor dinle; tik-tak, tik-tak…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!