Fukara fikirin aklı ukâlâ
Olduğunun esrârına vardınız
Domuzların kulağını tokala
Diyenleri vatanımdan sürdünüz
Şiir şuaranın kâlbinden gelen
Maharetli dildir ifâde eden
Düğünde ağlayıp ölümde gülen
Mutasavvıf Mevlâna’ya erdiniz
Maziye bakmayan atiye kördür
Kanâatsizlere kâinât dardır
Şer görünen şeyde çok hayır vardır
Hak-bâtılla Kabristana girdiniz
Hayât düsturunda halka temennâ
Etmedim; kimseye etmem âmennâ
Sırtımda günahla vardım Sultana
İstihzayla bakıp; bıyık burdunuz
Mücâdele; hayâtta her insana
Şarttır galbetmemiş ise hayvana
Bu ilmi hakîkattır, Süleymana
Rüzigâra emrederken, derdiniz
Dedi ki: Hüdhüdü çağırın bana
Yok denince, cezâ veririm ona
İstisnâi özür getire bana
Dediğinde hüdhüd ile birdiniz
Bilmediğin haber getirdim sana
Ol tahtın sahibi Belkıs sultana
Hükmederken kuşa taşa cihana
Cinnilere karşı sizler sırdınız
Dedi tahtı bana getirecek kim?
Peri; dedi getiririm nitekim
Nebî; dağılmadan senin meclisin
Cinne karşı Hak âşkıyla durdunuz
Veziri Asaf bin Berhıya dedi
Gözünü kapayıp açana; Nebî
Kadar; baktı ki taht yanında idi
İSM-İ AZÂM esrârını gördünüz
Cinniler bahane buldu; Süleyman
Belkıs îmân edip geldi; Süleyman
İnsan olduğunu bildi Süleyman
Bir gardaştır çerkeziniz kürdünüz
İSLÂMİ: hikmet-i sirra sarıldı
Süleymân’a kürrei arz derildi
Hem hilâfet hem saltanat verildi
Zimmetlendi dûâlemde yurdunuz
4 Aralık 2019 Salı
Kayıt Tarihi : 24.12.2019 10:58:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!